Na
Forum Üyesi
- Katılım
- 18 Eki 2022
- Mesajlar
- 12,368
- Puanları
- 1
DÜZCE (AA) AFAD Deprem Risk ve Azaltma Genel Müdürü Orhan Tatar, Düzce'de 5,9 büyüklüğündeki depremi üreten fayın üzerinde enerji kalmadığını belirterek "Dolayısıyla burada sadece önümüzdeki haftalarda veya dönemlerde vatandaşımızın hissedebileceği boyutta birtakım artçı sarsıntılar meydana gelebilir. Bu da vatandaşımızı kaygılandırmasın." dedi.
Tatar, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun katılımıyla Düzce Valiliği'nde düzenlenen Afet Koordinasyon ve Değerlendirme Toplantısı sonrası gazetecilere yaptığı açıklamada, şu ana kadar toplamda 317 artçı sarsıntı meydana geldiğini söyledi.
Bunun yaklaşık 150'sinin birinci gün meydana geldiğini belirten Tatar, bugün ise 24 artçı sarsıntı oluştuğunu kaydetti.
Tatar, her 1 saatte artçı sarsıntı oluştuğunu dile getirerek depreme ilişkin şöyle bilgi paylaştı:
"Bu depremle beraber ilk günden bugüne kadar 'Karadere Fayı' diye adlandırdığımız yaklaşık 35 kilometre uzunluğundaki fayın en kuzey doğusunda kalan 10 kilometrelik bölümdeki enerji açığa çıkmış oldu. Dolayısıyla bugüne kadar olan artçı sarsıntılar da bunun boşaldığı anlamına geliyor. Şunu söyleyebilirim: Özellikle 17 Ağustos 1999 depreminde 'Karadere Fayı' diye adlandırdığımız yani Gölyaka'nın kuzeyinden geçen bu 5,9 büyüklüğündeki depremin de hemen hemen merkez üssü olan o bölgede yaklaşık 10 kilometre civarındaki bir bölüm kırılmamıştı, yani içindeki enerjiyi boşaltmamıştı. Bu son depremde bu 10 kilometrelik bölümdeki enerji de boşalmış oldu. Şu ana kadarki artçı sarsıntıların dağılımına baktığımızda bu bizim görüşümüzü doğruluyor."
"Bu depremin oluşturduğu ivme değeri oldukça yüksek"
Vatandaşlardan "Bu depremi 17 Ağustos'tan, 12 Kasım'dan çok daha şiddetli hissettik." şeklinde görüşler aldıklarını dile getiren Tatar, "Evet bu doğrudur çünkü bu depremin oluşturduğu ivme değeri oldukça yüksek. 592 değerinde bir ivme değeri var. 82 ivme istasyonumuzun ölçtüğü değer bu. Bunun dışında 5,9 büyüklüğündeki depremi de aynı zamanda '67 hız ölçer' diye adlandırdığımız istasyonumuz ölçtü. Dolayısıyla bu konuda herhangi bir sıkıntı yok. Şiddetli hissedilmesine gerekçe de şu; bu depremin derinliği 6,8 kilometre civarında. Buna karşın 12 Kasım ve 17 Ağustos depremleri nereden bakarsanız bunun 2 katı derinlikte olan bir depremdi ve dolayısıyla bu da bu etkiyi biraz daha artırmış durumda." diye konuştu.
Bakan Soylu'nun açıklaması sırasında dahi Datça, Marmaris'in güneydoğusunda 4,4 büyüklüğünde deprem meydana geldiğini aktaran Tatar, Türkiye'de bu tür depremlerin son derece olağan olduğunu vurguladı.
Tatar, Türkiye'nin herhangi bir yerinde 4,55 ve üzeri büyüklükte deprem üretebilecek potansiyelde yaklaşık 500 civarında aktif fayın olduğuna dikkati çekerek şöyle devam etti:
"Bu fayların her birinin deprem tekrarlama aralığı farklıdır. Bugün 5,9 büyüklüğündeki depremi üreten fayın üzerinde herhangi bir enerji kalmadı artık. Dolayısıyla burada sadece önümüzdeki haftalarda veya dönemlerde, birkaç hafta sürebilir, gittikçe sayısı azalacak şekilde bu olabilir ama en azından vatandaşımızın hissedebileceği boyutta birtakım artçı sarsıntılar meydana gelebilir. Bu da vatandaşımızı kaygılandırmasın."
Tatar, Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğunu dile getirerek bu konuda kendilerini ve şehirleri daha dirençli hale getirerek farkındalığı artırmak gerektiğini kaydetti.
Kaynak: AA
Tatar, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun katılımıyla Düzce Valiliği'nde düzenlenen Afet Koordinasyon ve Değerlendirme Toplantısı sonrası gazetecilere yaptığı açıklamada, şu ana kadar toplamda 317 artçı sarsıntı meydana geldiğini söyledi.
Bunun yaklaşık 150'sinin birinci gün meydana geldiğini belirten Tatar, bugün ise 24 artçı sarsıntı oluştuğunu kaydetti.
Tatar, her 1 saatte artçı sarsıntı oluştuğunu dile getirerek depreme ilişkin şöyle bilgi paylaştı:
"Bu depremle beraber ilk günden bugüne kadar 'Karadere Fayı' diye adlandırdığımız yaklaşık 35 kilometre uzunluğundaki fayın en kuzey doğusunda kalan 10 kilometrelik bölümdeki enerji açığa çıkmış oldu. Dolayısıyla bugüne kadar olan artçı sarsıntılar da bunun boşaldığı anlamına geliyor. Şunu söyleyebilirim: Özellikle 17 Ağustos 1999 depreminde 'Karadere Fayı' diye adlandırdığımız yani Gölyaka'nın kuzeyinden geçen bu 5,9 büyüklüğündeki depremin de hemen hemen merkez üssü olan o bölgede yaklaşık 10 kilometre civarındaki bir bölüm kırılmamıştı, yani içindeki enerjiyi boşaltmamıştı. Bu son depremde bu 10 kilometrelik bölümdeki enerji de boşalmış oldu. Şu ana kadarki artçı sarsıntıların dağılımına baktığımızda bu bizim görüşümüzü doğruluyor."
"Bu depremin oluşturduğu ivme değeri oldukça yüksek"
Vatandaşlardan "Bu depremi 17 Ağustos'tan, 12 Kasım'dan çok daha şiddetli hissettik." şeklinde görüşler aldıklarını dile getiren Tatar, "Evet bu doğrudur çünkü bu depremin oluşturduğu ivme değeri oldukça yüksek. 592 değerinde bir ivme değeri var. 82 ivme istasyonumuzun ölçtüğü değer bu. Bunun dışında 5,9 büyüklüğündeki depremi de aynı zamanda '67 hız ölçer' diye adlandırdığımız istasyonumuz ölçtü. Dolayısıyla bu konuda herhangi bir sıkıntı yok. Şiddetli hissedilmesine gerekçe de şu; bu depremin derinliği 6,8 kilometre civarında. Buna karşın 12 Kasım ve 17 Ağustos depremleri nereden bakarsanız bunun 2 katı derinlikte olan bir depremdi ve dolayısıyla bu da bu etkiyi biraz daha artırmış durumda." diye konuştu.
Bakan Soylu'nun açıklaması sırasında dahi Datça, Marmaris'in güneydoğusunda 4,4 büyüklüğünde deprem meydana geldiğini aktaran Tatar, Türkiye'de bu tür depremlerin son derece olağan olduğunu vurguladı.
Tatar, Türkiye'nin herhangi bir yerinde 4,55 ve üzeri büyüklükte deprem üretebilecek potansiyelde yaklaşık 500 civarında aktif fayın olduğuna dikkati çekerek şöyle devam etti:
"Bu fayların her birinin deprem tekrarlama aralığı farklıdır. Bugün 5,9 büyüklüğündeki depremi üreten fayın üzerinde herhangi bir enerji kalmadı artık. Dolayısıyla burada sadece önümüzdeki haftalarda veya dönemlerde, birkaç hafta sürebilir, gittikçe sayısı azalacak şekilde bu olabilir ama en azından vatandaşımızın hissedebileceği boyutta birtakım artçı sarsıntılar meydana gelebilir. Bu da vatandaşımızı kaygılandırmasın."
Tatar, Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğunu dile getirerek bu konuda kendilerini ve şehirleri daha dirençli hale getirerek farkındalığı artırmak gerektiğini kaydetti.
Kaynak: AA
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.