Mithat Yurdakul - Kişisel Verileri Koruma Kurumu’nun yayımladığı bültende yer alan yazıda, bir çocuğun fotoğraflarını beğeni uğruna sosyal medyada paylaşmanın, onların tanımadıkları insanlar tarafından görülmesine neden olabileceği belirtilerek, “Bu durum, çocuğunuzun güvenliğini riske atabilir. Paylaşımlar, çocuğunuzun ileride siber zorbalıkla karşılaşmasına yol açabilir. İnternette paylaşılan içeriklerin nerede ve nasıl kullanılacağını kontrol etmek neredeyse imkânsızdır” denildi.
Büyüyünce rahatsız olabilir
“Çocuğunuz, büyüdüğünde bu paylaşımları hoş karşılamayabilir ve kişisel mahremiyetinin ihlal edildiğini hissedebilir” ifadelerine yer verilen yazıda “Bir kez internette paylaşılan içerik, yıllar boyunca dolaşımda kalabilir. Çocuğunuzun şu an masum görünen bir fotoğrafı, ileride onlar için rahatsız edici olabilir” vurgusu yapıldı.
‘Arkadaş’ sınırı
Yazıda, çocukların sosyal medya kullanımıyla ilgili de şu önerilerde bulunuldu:
“Gizlilik ayarlarını birlikte gözden geçirebilirsiniz. Paylaşımların yalnızca arkadaşlarla sınırlandırılması, konum bilgisinin kapatılması veya etiketleme izinlerinin kontrol edilmesi gibi konularda birlikte karar almanız faydalı olabilir.”
‘Çocuklarımızın her fotoğrafını paylaşma hakkına sahip değiliz’
Çocuk Gelişimi Uzmanı Emine Ergün’ün konuyla ilgili değerlendirmesi şöyle: “Çocuklarla ilgili fotoğraflar paylaşırken bu fotoğrafların onlara ilerde zarar vermeyecek, mahcubiyet yaratmayacak ve mahremiyetine zarar vermeyecek şekilde olmasına çok dikkat etmemiz gerekiyor. Çocuğun çıplak fotoğraflarının olmaması, özel bölgelerinin görünmemesi, doğum, sünnet gibi özel anlarına ait fotoğrafların olmamasına çok dikkat etmeliyiz. Aynı zamanda çocukların zor duruma düşeceği, küçük düşeceği, mahcup olacağı videoların paylaşılmaması çok önemli. Çünkü sosyal medyada paylaşılan her fotoğraf ve video orada bir şekilde kalıcı halde bulunuyor. Büyüdükleri zaman bu fotoğraflar ya da videolar, çocukların karşısına çıkabiliyor. Böyle durumlarda biz onların anne babası da olsak, onların özel hayatlarında bir hak mahrumiyetine sebep olmuş oluyoruz. Bu nedenle çocuklarımızın fotoğraf ve videolarını paylaşacaksak onlara zarar vermeyecek bir nitelikte olmasını dikkat etmemiz gerekiyor. Onlar bizim çocuklarımız diye onlara ait her fotoğrafı ve videoyu paylaşma hakkına sahip değiliz. Özellikle ergenlik dönemindeki çocuklar fotoğraf ve videolarının paylaşılmasını istemiyorsa bu konuda onların bu talebini haklı görmeli ve saygı duymalıyız.”
Rehber soru: Büyüdüğünde görmekten memnun olur mu?
Uzman Pedagog Zeynep Şimşek Karataş da “Çocuğun rızası alınmadan yapılan paylaşımlar, özgüven kaybı, değersizlik hissi ve sosyal kaygı hatta sosyal fobiye yol açabilir. Siber zorbalık, fotoğrafların uygunsuz şekilde paylaşılması veya izinsiz başka kişilerce kullanılması şeklinde ortaya çıkar ve bu durum çocuğun beden algısını ve benlik saygısını zedeleyebilir.Çocuğun yaşı uygunsa, paylaşımlarda mahremiyetin korunması için paylaşım öncesi mutlaka çocuğun fikri alınmalıdır. ‘Büyüdüğünde bunu görmekten memnun olur mu’ sorusu rehber alınmalıdır. Fotoğraf yerine anıları yazıyla aktarmak veya sembolik görseller kullanmak daha güvenli bir alternatiftir” dedi.
Sharentıng nedir? Paylaşma+ ebeveynlik
“Sharenting”, İngilizcede paylaşma anlamına gelen “sharing” ve ebeveynlik anlamına gelen “parenting” sözcüklerinin birleşiminden oluşuyor. Bu kelime oyunuyla “paylaşan ebeveynlik” anlamına gelen bir kavram oluşturuluyor.
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
