Na
Forum Üyesi
- Katılım
- 18 Eki 2022
- Mesajlar
- 12,368
- Puanları
- 1
“Bakkal Amca…
Unun var mı, şekerin var mı?
Ne duruyorsun? Helva yapsana!”
Diye, bir şarkı modaydı bir zamanlar da; işte o bir zamanlar, mahalle, denilen kavramlarında içinin henüz boşaltılmadığı zamanlara denk geliyor. Hatırlayan var mı?
Hani çocukluğumuzda, eskiler ne kadar anımsar ya da ne kadar, eskidirler? Eski denileni, eskimesin diye pamuklara sarıp, saklamışlardır? Yenileyen, durmadan yenilendiğini haykıran ama esas değerler sisteminden yoksun. Üstüne üstlük, bizim toplumun öğelerinden uzaklaşmış, modernleşmenin yenileri, öncüleri, sözcüleri elbette böyle söylemiyor. Onlar çağ atladı. O güzelim gökkuşağının üzerinden, basa basa hem de.
Eskinin ip atlamasına, ya da lastik oyununa da pek benzemiyor, bu arsızca atlayışlar.
Teneke kutular içinden alınan, bisküvi çeşitlerinden, kaybolup giden mahallerimiz ve içindeki bakkal amcalarımız. Annelerimiz, komşuyu bulamazsa bizi emanet ettiği, bakkal amcalar.
Bakkal amcalar, seksen darbesinden sonra sözde, “yenilenme” çığırtkanlıkları arasında üstelikte küçümsenerek, küçümsetilerek, kaybolup gitti hayatlarımızdan.
Çocukluğumdan beri benim mahallemde; beş mahalle bakkalı var. İçlerinden sadece biri en dirayetli olanı çıktı. Benim kuşağın çocuklarının; bazıları da şanslı kesim olarak tanıyıverdi, bu iyimser, yardımsever, bizim insanlarımızı.
Nerelidir, kimdir, kimin nesidir, diye sorup sorgulamadan. Çünkü biz çocukken; insanların nereli olduğunu hiç sormazdık. Öyle terbiye görmüştük ayrı ama aklımıza gelmezdi, çünkü “İnsanların nereli olduğu, ne kadar para kazandığı,…” gibi gibi ayıp denilen gayet insani ve medeni kurallarımız vardı. Biraz da doğal refleks olarak gelişmişti...
Unun var mı, şekerin var mı?
Ne duruyorsun? Helva yapsana!”
Diye, bir şarkı modaydı bir zamanlar da; işte o bir zamanlar, mahalle, denilen kavramlarında içinin henüz boşaltılmadığı zamanlara denk geliyor. Hatırlayan var mı?
Hani çocukluğumuzda, eskiler ne kadar anımsar ya da ne kadar, eskidirler? Eski denileni, eskimesin diye pamuklara sarıp, saklamışlardır? Yenileyen, durmadan yenilendiğini haykıran ama esas değerler sisteminden yoksun. Üstüne üstlük, bizim toplumun öğelerinden uzaklaşmış, modernleşmenin yenileri, öncüleri, sözcüleri elbette böyle söylemiyor. Onlar çağ atladı. O güzelim gökkuşağının üzerinden, basa basa hem de.
Eskinin ip atlamasına, ya da lastik oyununa da pek benzemiyor, bu arsızca atlayışlar.
Teneke kutular içinden alınan, bisküvi çeşitlerinden, kaybolup giden mahallerimiz ve içindeki bakkal amcalarımız. Annelerimiz, komşuyu bulamazsa bizi emanet ettiği, bakkal amcalar.
Bakkal amcalar, seksen darbesinden sonra sözde, “yenilenme” çığırtkanlıkları arasında üstelikte küçümsenerek, küçümsetilerek, kaybolup gitti hayatlarımızdan.
Çocukluğumdan beri benim mahallemde; beş mahalle bakkalı var. İçlerinden sadece biri en dirayetli olanı çıktı. Benim kuşağın çocuklarının; bazıları da şanslı kesim olarak tanıyıverdi, bu iyimser, yardımsever, bizim insanlarımızı.
Nerelidir, kimdir, kimin nesidir, diye sorup sorgulamadan. Çünkü biz çocukken; insanların nereli olduğunu hiç sormazdık. Öyle terbiye görmüştük ayrı ama aklımıza gelmezdi, çünkü “İnsanların nereli olduğu, ne kadar para kazandığı,…” gibi gibi ayıp denilen gayet insani ve medeni kurallarımız vardı. Biraz da doğal refleks olarak gelişmişti...
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.