AYDIN HASAN/ANKARA- Türkiye-Mısır ilişkilerinde 2013 yılında başlayan siyasi kriz, son iki yıl içinde normalleşme yönünde atılan adımlar ile sona ermişti. İsrail’in gerilime neden olduğu bölgede, Türkiye-Mısır ilişkileri son dönemde ivme kazandı. İki ülke arasındaki ortak deniz tatbikatı, 13 yıl aradan sonra 22-26 Eylül tarihlerinde icra edilecek. Türkiye-Mısır ikili ilişkilerinin geliştirilmesi ve karşılıklı çalışabilirliğin artırılması amacıyla Doğu Akdeniz’de Türkiye-Mısır Dostluk Denizi (Bahr El Sadaka) Deniz Harekâtı Özel Tatbikatı gerçekleştirilecek.
Oruçreis de katılacak
Milli Savunma Bakanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri ve Bakanlık Sözcüsü Tuğamiral Zeki Aktürk, dün basın bilgilendirme toplantısında tatbikatla ilgili bilgi verdi. Aktürk’ün paylaştığı bilgilere göre tatbikata Türk Deniz Kuvvetleri TCG Oruçreis, TCG Gediz fırkateynleri, TCG İmbat, TCG Bora hücumbotları ve TCG Gür denizaltısı ile Hava Kuvvetleri de iki adet F-16 savaş uçağı ile katılacak. Mısır Deniz Kuvvetleri unsurlarının katılacağı tatbikatın 25 Eylül’deki Seçkin Gözlemci Günü iki ülkenin Deniz Kuvvetleri komutanlarının katılımıyla düzenlenecek. Mısır Deniz Kuvvetlerine ait gemiler tarafından tatbikat kapsamında Aksaz’a liman ziyaretleri de yapılacak.
22-26 Eylül tarihlerindeki tatbikata TCG Oruçreis de katılacak
Deniz yetki anlaşması
Mısır ile Doğu Akdeniz’de deniz yetki alanlarıyla ilgili 2013 öncesinde yürütülen çalışmalar da yeniden başlatıldı. Türkiye, Doğu Akdeniz’de deniz yetki anlaşmasını ilk KKTC ile yaptı. Kasım 2019’da da Libya ile anlaşma imzalandı. Deniz yetki alanlarının kesinleştirilmesi için benzer karakterde bir anlaşmanın Türkiye ile Mısır arasında yapılması amacıyla yürütülen çalışmalar, tamamlanamamıştı. Bu dönemde Mısır ile Yunanistan arasında 2020’de deniz yetki alanlarının sınırlandırılması anlaşması imzalanmıştı. Mısır, daha önce GKRY ile de anlaşma yapmıştı. Atina yönetimi, Mısır ile imzaladığı anlaşmada Mısır’ın büyük kayba uğradığının farkında. Bu sebeple yeni konjonktürde Kahire’nin anlaşmayı feshetme veya revize etme talebinde bulunmasından endişe ediyor.
Türkiye’den yeni teklif
Alınan bilgiye göre; Türkiye Mısır’a yeni bir teklifte bulundu. Teklifle Mısır, Yunanistan ile yaptığı anlaşmaya göre kıta sahanlığında yaklaşık 40 bin kilometrekarelik ek bir alan kazanıyor.
‘Mısır gerçekleri gördü’
Emekli Tümamiral Cem Gürdeniz, Mısır’la Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’in (GKRY) 2003’te bir münhasır ekonomik bölge sınırlandırma anlaşması imzaladığını hatırlatarak “GKRY Sevilla haritası paralelinde MEB’ini ilan etti. Bu Türkiye için ciddi bir stratejik kayıptı. Mısır Anlaşması’nı arkasına alan Rumlar, Lübnan ve İsrail ile de benzer anlaşmalar yaptı. Türkiye’nin 2019’da Libya ile deniz sınırlandırma anlaşması dengeleri bir anda bozdu” dedi.
7 Ekim etkisi
Mısır ile Yunanistan arasında yapılan MEB anlaşmasının çok ciddi bir kırılma olduğunu belirten Gürdeniz, şöyle devam etti: “Fakat özellikle 7 Ekim sonrası yaşananlar bütün dengeleri alt üst etti. Gazze soykırımı, Mısır ve Türkiye’nin jeopolitik perspektifte acil yakınlaşmasını gerekli kılmıştır. Mısır gerçekleri gördü ve Türkiye’ye stratejik yakınlaşma sürecine başladı. Türkiye Türk Boğazları’nı, Mısır da Süveyş Kanalı’nı, Akdeniz’in en önemli iki geçidini kontrol eden büyük devletlerdir. Bu iki devletin iş birliği içinde olması, şu an Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı Doğu Akdeniz’deki İsrail, Yunanistan, Güney Kıbrıs ve ABD blokuna karşı çok ciddi yeni bir tampondur. Böyle bir anlaşma Mısır’a 40 bin kilometre karelik bir kazanç sağladığı gibi, Mısır’la Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de yeni bir dengeleyici blok oluşturmasının en somut göstergesi olacaktır. Bu durumda Yunanistan’la olan anlaşmaların iptal edilmesi gerekir mi? Bu o kadar basit ki, bir parlamento toplantısına bakar.
Yunanistan’ın hayalleri suya düştü
Emekli Büyükelçi Uluç Özülker, Yunanistan’ın Doğu Akdeniz’de Girit üzerinden Kıbrıs’a olan uzantısıyla birlikte yaklaşık 250 bin kilometrekarelik bir bölgeyi sahiplenmek istediğini belirterek şu değerlendirmelerde bulundu: Kendisine münhasır ekonomik bölge (MEB) olarak lanse etti ve Türkiye’yi köşeye sıkıştırırım diye düşündü ama o da yürümedi. Libya ile deniz yetki anlaşmasını imzaladığımız andan itibaren iş başka bir boyutta taşındı. Yunanistan, hayal ettiği şeyleri kaybetti. Bu Yunanistan’ın geri adım atmasını beraberinde getirmedi maalesef. Ama özellikle Deniz Kuvvetlerimiz bu yaygaraya pabuç bırakmayacak kadar da güçlendi. Onun için üzerimize gelemiyorlar çok fazla. Doğu Akdeniz’de mevcut haliyle bu iş devam eder, daha ileri adım atıldığı zaman da Türkiye de buna müsaade etmez. Türkiye, Libya ve Mısır ile ilişkisini mevcut konumuyla devam ettirilebildiği ölçüde, burada engelleyici bir faktör olarak önlerine çıkmaya devam edecek.
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
