Big
Forum Üyesi
- Katılım
- 18 Eki 2022
- Mesajlar
- 1,811
- Puanları
- 0
Bazen insan kendi fikirlerini yazmanın manasız olduğunu düşünebilir. Bazen de konuya hakim olmadığı, ya da bildiklerinin konu hakkında ahkam kesmeye yetmeyeceğini düşündüğü için sessiz kalabilir. Her ne kadar epeydir bu söylediğim ikinci prensip sosyal medya nedeni ile artık çok da uygulanmıyor ama olsun.
Elbette aşağıda çok daha farklı bir açıdan bakacağım konu hakkında benim de her insan gibi fikrim var. Fakat o fikirlerin kimse tarafından merak edildiğini de düşünmüyorum. Benim fikirlerimi merak etmeyen insanların birçoğu ise aşağıdaki haberi yapanların konu hakkındaki fikirlerini kesinlikle merak ederler diye düşünüyorum. En azından ben kesin olarak merak ediyorum…
Suudi Arabistan'da ülkeyi yöneten Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın uygulamaya soktuğu reform hareketleri yeni bir boyut atladı. Suudi Arabistan, ilk kez kadın güzellik yarışmasına katıldı.
Suudi Arabistan'da kadınların iş hayatına girebilmesi, araba kullanabilmesi ve sinema ile konser gibi etkinliklere katılabilmesi gibi reform adımlarını atan Veliaht Prens Selman, yeni bir karara daha imza attı.
Tarihte bir ilk
Şeriatle yönetilen ülkede ilk kez bir kadın, güzellik yarışmasına katıldı. Miss Asia 2024'e Suudi Arabistan adına katılan Rumi Al-Qahtani isimli genç kızın, saçlarını podyumda savurarak yürümesi ise "Özgürlük işareti" olarak yorumlandı.
Öte yandan güzellik yarışmasını ise Filipinler adına yarışan Dyan Shane Mag-Abo isimli kadın kazandı.
Yeni Akit gazetesinden alınan bu haber ile ilgili benim merak ettiğim ise haberin metninden çok aynı haberde yer alan fotoğraf eğer bir Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı tarafından verilmiş olsa idi bu haberin metninin nasıl olacağı?
Daha önceden bu konu ile ilgili olarak hassasiyetlerini bildiklerimizin bu haberde gösterdikleri hoş görü elbette son derece önemli bir kazanım olarak da görülebilir ama son zamanlarda ülkemizde yaşanan şeriat ve hilafet tartışmalarını düşününce sanki bu durum biraz çifte standart gibi göründü bana .
Daha çok kısa bir zaman önce Kelime-i Tevhid bayrağı üzerinden yürütülen tartışmaları hatırlarsınız. Bu tartışmaların ülkemizde geldiği noktayı da ardından daha da kısa bir süre şeriat ve laiklik tartışmalarını da. Şimdi ise Suudi bir kadının ilk defa güzellik yarışmasına katılmasının haberinde ülkesinin bayrağını sarmış olarak değerlendirmek elbette mümkün. Ancak o bayrağın üzerinde Kelime-i Şehadetin yer aldığını da bir süredir yaşadığımız tartışmaların taraflarının bilmiyor olması mümkün mü sizce.
Aklıma gelmişken, Kadir Mısırlıoğlu’nun 1932 yılında Türkiye’nin ilk güzellik kraliçesi Keriman Halis ile ilgili fikirlerini ve iddialarını da zaten aynı kişilerin bilmiyor enteresan olur.
Gördüğünüz gibi bu konuda benim fikirlerimi kimse merak etmese de emin olun fikirlerini merak ettikleri kişiler sadece konunun gerçek uzmanları olmayabiliyor.
Elbette aşağıda çok daha farklı bir açıdan bakacağım konu hakkında benim de her insan gibi fikrim var. Fakat o fikirlerin kimse tarafından merak edildiğini de düşünmüyorum. Benim fikirlerimi merak etmeyen insanların birçoğu ise aşağıdaki haberi yapanların konu hakkındaki fikirlerini kesinlikle merak ederler diye düşünüyorum. En azından ben kesin olarak merak ediyorum…
Suudi Arabistan'da ülkeyi yöneten Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın uygulamaya soktuğu reform hareketleri yeni bir boyut atladı. Suudi Arabistan, ilk kez kadın güzellik yarışmasına katıldı.
Suudi Arabistan'da kadınların iş hayatına girebilmesi, araba kullanabilmesi ve sinema ile konser gibi etkinliklere katılabilmesi gibi reform adımlarını atan Veliaht Prens Selman, yeni bir karara daha imza attı.
Tarihte bir ilk
Şeriatle yönetilen ülkede ilk kez bir kadın, güzellik yarışmasına katıldı. Miss Asia 2024'e Suudi Arabistan adına katılan Rumi Al-Qahtani isimli genç kızın, saçlarını podyumda savurarak yürümesi ise "Özgürlük işareti" olarak yorumlandı.
Öte yandan güzellik yarışmasını ise Filipinler adına yarışan Dyan Shane Mag-Abo isimli kadın kazandı.
Yeni Akit gazetesinden alınan bu haber ile ilgili benim merak ettiğim ise haberin metninden çok aynı haberde yer alan fotoğraf eğer bir Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı tarafından verilmiş olsa idi bu haberin metninin nasıl olacağı?
Daha önceden bu konu ile ilgili olarak hassasiyetlerini bildiklerimizin bu haberde gösterdikleri hoş görü elbette son derece önemli bir kazanım olarak da görülebilir ama son zamanlarda ülkemizde yaşanan şeriat ve hilafet tartışmalarını düşününce sanki bu durum biraz çifte standart gibi göründü bana .
Daha çok kısa bir zaman önce Kelime-i Tevhid bayrağı üzerinden yürütülen tartışmaları hatırlarsınız. Bu tartışmaların ülkemizde geldiği noktayı da ardından daha da kısa bir süre şeriat ve laiklik tartışmalarını da. Şimdi ise Suudi bir kadının ilk defa güzellik yarışmasına katılmasının haberinde ülkesinin bayrağını sarmış olarak değerlendirmek elbette mümkün. Ancak o bayrağın üzerinde Kelime-i Şehadetin yer aldığını da bir süredir yaşadığımız tartışmaların taraflarının bilmiyor olması mümkün mü sizce.
Aklıma gelmişken, Kadir Mısırlıoğlu’nun 1932 yılında Türkiye’nin ilk güzellik kraliçesi Keriman Halis ile ilgili fikirlerini ve iddialarını da zaten aynı kişilerin bilmiyor enteresan olur.
Gördüğünüz gibi bu konuda benim fikirlerimi kimse merak etmese de emin olun fikirlerini merak ettikleri kişiler sadece konunun gerçek uzmanları olmayabiliyor.
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.