Big
Forum Üyesi
- Katılım
- 18 Eki 2022
- Mesajlar
- 1,811
- Puanları
- 0
Bir çamaşır makinesi hayal etmenizi rica ediyorum. Ve o makinenin uzaya fırlatıldığını. Nasıl yani? Daha sadece birkaç gün önce roketle uzaya fırlatılan bir makineden söz ediyorum. Atmosferdeki metan gazını ölçmek fırlatılan çamaşır makinesi büyüklüğündeki bu makine ile iklim değişikliğinin yavaşlatılması planlanıyor.
Altı yıl önce, kar amacı gütmeyen Çevre Savunma Fonu'ndaki (EDF) bilim adamları, Teksas'taki petrol ve gaz sahalarından metan sızıntılarını ölçmek için büyük bir araştırma projesini tamamlıyorlardı. EDF Başkanı Fred Krupp,
Metanı küresel ölçekte takip edecek bir uydu inşa etmek, daha önce hiçbir sivil toplum kuruluşunun (STK) yapmadığı bir şeydi. Kar amacı gütmeyen, STK dediğimiz hiçbir kuruluş daha önce böyle bir iş yapmamıştı. Evet hükümetler veya özel girişimler vardı. Ancak onların ölçümleri hem çok kısıtlı hem de verilere ulaşmak hiç kolay olmuyordu.
Projeyi yöneten EDF'nin baş bilim insanı Steven Hamburg, "Herkes bunun çılgınca olduğunu düşündü, Dürüst olmak gerekirse bunun çılgınca olduğunu ben de düşündüm.” Diye açıklama yapmaktan da kendini alamadı. Az buz değil 70 bilim insanı ve mühendisten oluşacak bir ekip ve sadece hayırseverlerden topladıkları bütçe ile yola çıkmak zorunda olmak, neden bu fikrin çılgınca olduğunu az da olsa anlatıyor olsa gerek. Toplanan 88 milyon dolar, proje kapsamı dikkate alındığında oldukça kısıtlı bir bütçeydi maalesef. Ama çalışma başladı. Çünkü bu konunun uzmanları, bu konuda çalışan STK’lar bilirler ve açıklarlar ki “Metan” atmosfere karıştığında gökyüzünde ağır bir battaniye görevi görerek güneşin ısısını hapseder ve dünyayı ısıtır. Ve metan, atmosferdeki ilk 20 yılında, ana sera gazı olan karbondioksitten 80 kat daha fazla ısı yakalar. Yani Karbondioksitten çok daha etkin bir gaz dünyanın ısınması için. Neyse ki metan atmosferde karbondioksit kadar uzun süre kalmıyor.
Metan emisyonlarının nerede gerçekleştiğini, ne kadar büyük olduklarını ve kimin sorumlu olduğunu bulmak zorlu bir iş elbette. Pek çok sondaj sahasında personel bulunmuyor. Bazı şirketler sızıntı tespit teknolojisine yeterince yatırım yapmıyor. Ya da müfettişlerin ölçüm yapması hoş karşılanmıyor. Bu da iklim değişikliğini hızlandırıyor. İşte MetanSAT adı verilen makine bu gazların tespiti için Space X taşıyıcı roketiyle geçen hafta uzaya fırlatıldı (4 Mart 2024)
Pek çok uydu zaten metanı izliyor, ancak ya daha geniş alanları daha düşük çözünürlüklerde tarıyorlar ya da daha geniş bir bağlam olmadan belirli hedeflerin yerini belirliyorlar. Çamaşır makinesi büyüklüğündeki uydu MetanSAT, atmosferin o dilimindeki metan miktarını belirlemek ve hesaplamak için Dünya yüzeyinden yansıyan ışığı kullanan bir spektrometre de dâhil olmak üzere hassas aletler taşıyor. EDF bilim adamlarına göre MetanSAT, atmosferdeki milyarda üç parçaya kadar küçük gaz konsantrasyonlarındaki değişiklikleri tespit edebiliyor ve bu da diğer uydulara göre daha küçük emisyon kaynaklarını tespit etmesine olanak tanıyor. Ayrıca, daha büyük yayıcıları tespit etmesine olanak tanıyan geniş bir tarama alanına da sahiptir.
Çok önemli bir bilgi daha, verilere erişmek çok kolay olacak. Dünya'daki bilim insanları, bu verileri, görev ortağı Google tarafından geliştirilen bulut bilişim ve yapay zeka teknolojisini kullanarak analiz edecek ve verileri Google'ın
Renksiz ve kokusuz bir gaz olan metan, dünya çapındaki enerji santralleri ve fabrikaların yanı sıra evlerde yakılan doğal gazın ana maddesidir. Gazın yakılması kömürden çok daha temizdir ancak büyük bir sorunu vardır: Sızıntı yapmasıyla ünlüdür. Petrol ve gaz sondaj alanlarından sızıyor. Gaz, gitmesi gereken yere giderken onu taşıyan boru hatlarından kaçabiliyor. İşte MetakSAN ile uzaydan dünyaya ulaşacak bilgilerle de sızıntıların kaynağı tespit edilip alınacak önlemler ile gazın atmosfere yayılması engellenebilecek.
Peki en büyük metan gazı kaynaklarından olan büyükbaş hayvanların çıkardıkları gazlar yani bildiğimiz “osuruk ve geğirti” için bir çözüm olacak mı bu makine. Elbette bu veriler de tespit edilecek. Ve önlemler alınabilecek. Çöp alanlarından veya tarımdan, özellikle de hayvancılıktan kaynaklanan emisyonlarla mücadele etmek daha zorlayıcıdır; ancak bazı bilim adamları örneğin
İyi haber şu ki, uydunun fırlatılması, dünya çapında metan gazının daha iyi düzenlenmesine yönelik çabalarla aynı zamana denk geliyor. Örneğin yeni Avrupa Birliği kuralları, petrol ve gaz ithalatına metan emisyonu sınırlamaları getirerek yurtdışındaki büyük üreticiler üzerinde baskı oluşturuyor.
Bilim insanları, fosil yakıtlardan, tarımdan, hayvancılıktan ve atık depolama alanlarından gelen metan gazının dizginlenmesine yönelik ortak çabanın, metan emisyonlarını 2030 yılına kadar yüzde 57'ye kadar azaltabileceğini, bunun da ısınma oranının yüzde 30'a kadar yavaşlamasına yardımcı olabileceğini tahmin ediyor. 2030 sadece 6 yıl. MetanSAT'ın ana hedeflerinden biri bu oranların yakalanmasında yardımcı olmak.
İklimi korumaya yönelik çığır açan bir misyonu temsil eden ve kar amacı gütmeyen çevreci bir kuruluş tarafından geliştirilen ilk uydu, diğerlerinin göremediği metan sızıntılarını görecek. Bu da daha hızlı azaltımın önünü açacak. Eğer istenirse; evet istenirse. Çünkü şimdi en çok merak edilen konu şu; bu verilerden sonra, başta petrol ve gaz üreticileri olmak üzere tüm metan gazı emisyonu yaratan sektörlerin harekete geçip geçmeyeceği.
EFD yetkililerinin de söylediği gibi "Bu bilgilerin davranış değişikliğine yol açacağının garantisi yok".
Altı yıl önce, kar amacı gütmeyen Çevre Savunma Fonu'ndaki (EDF) bilim adamları, Teksas'taki petrol ve gaz sahalarından metan sızıntılarını ölçmek için büyük bir araştırma projesini tamamlıyorlardı. EDF Başkanı Fred Krupp,
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
kapsamında 2018 TED Konuşmasında bu projeyi duyurmuştu. Ve o konuşmada ortaya çıkmıştı ki; metan gazı, şirketlerin açıkladığından çok daha hızlı bir şekilde artıyor.” Peki bu durum sadece Teksas’da mı böyleydi?” sorusunu getirdi araştırma ekibinin aklına ve cevap; “Metanı küresel ölçekte takip etmek gerekiyor”.Metanı küresel ölçekte takip edecek bir uydu inşa etmek, daha önce hiçbir sivil toplum kuruluşunun (STK) yapmadığı bir şeydi. Kar amacı gütmeyen, STK dediğimiz hiçbir kuruluş daha önce böyle bir iş yapmamıştı. Evet hükümetler veya özel girişimler vardı. Ancak onların ölçümleri hem çok kısıtlı hem de verilere ulaşmak hiç kolay olmuyordu.
Projeyi yöneten EDF'nin baş bilim insanı Steven Hamburg, "Herkes bunun çılgınca olduğunu düşündü, Dürüst olmak gerekirse bunun çılgınca olduğunu ben de düşündüm.” Diye açıklama yapmaktan da kendini alamadı. Az buz değil 70 bilim insanı ve mühendisten oluşacak bir ekip ve sadece hayırseverlerden topladıkları bütçe ile yola çıkmak zorunda olmak, neden bu fikrin çılgınca olduğunu az da olsa anlatıyor olsa gerek. Toplanan 88 milyon dolar, proje kapsamı dikkate alındığında oldukça kısıtlı bir bütçeydi maalesef. Ama çalışma başladı. Çünkü bu konunun uzmanları, bu konuda çalışan STK’lar bilirler ve açıklarlar ki “Metan” atmosfere karıştığında gökyüzünde ağır bir battaniye görevi görerek güneşin ısısını hapseder ve dünyayı ısıtır. Ve metan, atmosferdeki ilk 20 yılında, ana sera gazı olan karbondioksitten 80 kat daha fazla ısı yakalar. Yani Karbondioksitten çok daha etkin bir gaz dünyanın ısınması için. Neyse ki metan atmosferde karbondioksit kadar uzun süre kalmıyor.
Metan emisyonlarının nerede gerçekleştiğini, ne kadar büyük olduklarını ve kimin sorumlu olduğunu bulmak zorlu bir iş elbette. Pek çok sondaj sahasında personel bulunmuyor. Bazı şirketler sızıntı tespit teknolojisine yeterince yatırım yapmıyor. Ya da müfettişlerin ölçüm yapması hoş karşılanmıyor. Bu da iklim değişikliğini hızlandırıyor. İşte MetanSAT adı verilen makine bu gazların tespiti için Space X taşıyıcı roketiyle geçen hafta uzaya fırlatıldı (4 Mart 2024)
Pek çok uydu zaten metanı izliyor, ancak ya daha geniş alanları daha düşük çözünürlüklerde tarıyorlar ya da daha geniş bir bağlam olmadan belirli hedeflerin yerini belirliyorlar. Çamaşır makinesi büyüklüğündeki uydu MetanSAT, atmosferin o dilimindeki metan miktarını belirlemek ve hesaplamak için Dünya yüzeyinden yansıyan ışığı kullanan bir spektrometre de dâhil olmak üzere hassas aletler taşıyor. EDF bilim adamlarına göre MetanSAT, atmosferdeki milyarda üç parçaya kadar küçük gaz konsantrasyonlarındaki değişiklikleri tespit edebiliyor ve bu da diğer uydulara göre daha küçük emisyon kaynaklarını tespit etmesine olanak tanıyor. Ayrıca, daha büyük yayıcıları tespit etmesine olanak tanıyan geniş bir tarama alanına da sahiptir.
Çok önemli bir bilgi daha, verilere erişmek çok kolay olacak. Dünya'daki bilim insanları, bu verileri, görev ortağı Google tarafından geliştirilen bulut bilişim ve yapay zeka teknolojisini kullanarak analiz edecek ve verileri Google'ın
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
platformu aracılığıyla kamuya açık hale getirecek.Renksiz ve kokusuz bir gaz olan metan, dünya çapındaki enerji santralleri ve fabrikaların yanı sıra evlerde yakılan doğal gazın ana maddesidir. Gazın yakılması kömürden çok daha temizdir ancak büyük bir sorunu vardır: Sızıntı yapmasıyla ünlüdür. Petrol ve gaz sondaj alanlarından sızıyor. Gaz, gitmesi gereken yere giderken onu taşıyan boru hatlarından kaçabiliyor. İşte MetakSAN ile uzaydan dünyaya ulaşacak bilgilerle de sızıntıların kaynağı tespit edilip alınacak önlemler ile gazın atmosfere yayılması engellenebilecek.
Peki en büyük metan gazı kaynaklarından olan büyükbaş hayvanların çıkardıkları gazlar yani bildiğimiz “osuruk ve geğirti” için bir çözüm olacak mı bu makine. Elbette bu veriler de tespit edilecek. Ve önlemler alınabilecek. Çöp alanlarından veya tarımdan, özellikle de hayvancılıktan kaynaklanan emisyonlarla mücadele etmek daha zorlayıcıdır; ancak bazı bilim adamları örneğin
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
yaparak yapmaya çalışıyorlar bu mücadeleyi. Burada uzmanların hep söylediği gibi çözüm hayvansal gıdaların tüketimini azaltmak aslında.İyi haber şu ki, uydunun fırlatılması, dünya çapında metan gazının daha iyi düzenlenmesine yönelik çabalarla aynı zamana denk geliyor. Örneğin yeni Avrupa Birliği kuralları, petrol ve gaz ithalatına metan emisyonu sınırlamaları getirerek yurtdışındaki büyük üreticiler üzerinde baskı oluşturuyor.
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
geçen yıl kabul ettiği düzenlemeler, ilk kez ABD'deki petrol ve gaz üreticilerinin metan sızıntılarını tespit edip gidermesini zorunlu kılacak. Geçen yılki küresel iklim görüşmelerinde 50 petrol ve gaz şirketinden oluşan bir koalisyon, metan emisyonlarını on yılın sonuna kadar yüzde 80 ila 90 arasında azaltma sözü verdi.Bilim insanları, fosil yakıtlardan, tarımdan, hayvancılıktan ve atık depolama alanlarından gelen metan gazının dizginlenmesine yönelik ortak çabanın, metan emisyonlarını 2030 yılına kadar yüzde 57'ye kadar azaltabileceğini, bunun da ısınma oranının yüzde 30'a kadar yavaşlamasına yardımcı olabileceğini tahmin ediyor. 2030 sadece 6 yıl. MetanSAT'ın ana hedeflerinden biri bu oranların yakalanmasında yardımcı olmak.
İklimi korumaya yönelik çığır açan bir misyonu temsil eden ve kar amacı gütmeyen çevreci bir kuruluş tarafından geliştirilen ilk uydu, diğerlerinin göremediği metan sızıntılarını görecek. Bu da daha hızlı azaltımın önünü açacak. Eğer istenirse; evet istenirse. Çünkü şimdi en çok merak edilen konu şu; bu verilerden sonra, başta petrol ve gaz üreticileri olmak üzere tüm metan gazı emisyonu yaratan sektörlerin harekete geçip geçmeyeceği.
EFD yetkililerinin de söylediği gibi "Bu bilgilerin davranış değişikliğine yol açacağının garantisi yok".
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.