Big
Forum Üyesi
- Katılım
- 18 Eki 2022
- Mesajlar
- 1,811
- Puanları
- 0
Hatırlar mısınız bilmem bir grup Fransız entelektüel, 2018 yılında Kur'an’daki "şiddet ve Yahudi düşmanlığı içeren Ayetler’in çıkarılmasını” talep etmişlerdi. Bizimkiler de çok kızmış Diyanet İşleri Başkanlığı aracılığı ile bazı açıklamalar da yapmışlardı.
İşte o konu çok enteresan, öncelikle bu davranış biçimini yeni bir şey sanmak ve alt yapısını inatla görmezden gelmek çok enteresan. Bir de böyle bir konuya entelektüel ve barışçıl bir kılıf uydurmaya kalkan zevata da başka ve gerçek bir cevap vermek gerekiyordu aslında o zaman. Ama o cevap verilmemiş, alışkanlık eseri olsa gerek savunmaya geçilmişti.
Filistin’de yaşanan katliamlar söz konusu olunca aynı entelektüeller tarafından hala Tevrat’ta ve hatta İncil’de yer alan şiddet içeren ayetlerin kaldırılması ile ilgili de bir çağrıda bulundular mı bilmiyorum, ama 5 yıl önce de bu haberi ilk okuduğumda aklıma bu gelmişti açıkçası.
Elbette kutsal kitaplarda yer alan ifadeler konusunda o kutsal kitapların değiştirildiği ya da değiştirilmediği şeklindeki bilgiyi ıskalamadan değerlendirme yapmak, bir mecburiyet olarak aklımızın bir köşesinde bulunmalı. Dahası, konu İsrail devleti olunca zaten dillerini yutan bu entelektüellerin, mesuliyetin dinlerden önce İsrail yöneticilerinde olduğunu zikretmemeleri de son derece normal.
Yüzlerce yıldır devam eden bu bölgedeki katliamların, aslında modern dünyadan ve hatta belki de İslam’ın Kutsal kitabı Kur’an henüz inmeden önce de var olduğunu bilmemeleri de olası olmayanlar sadece o entelektüeller de değil elbette.
Gelin biz de birkaç Tevrat ve İncil ifadesi üzerinden konuya bir daha bakalım:
“Sen benim topuzum, cenk silahımsın,
Seninle milletleri kıracağım, ülkeleri helak edeceğim... ve seninle erkeği ve kadını kıracağım ve seninle kocamış adamı ve genci kıracağım; ve seninle genç adamı ve ere varmamış kızı kıracağım; ve seninle çobanı ve sürüsünü kıracağım; ve seninle çiftçiyi ve çiftini kıracağım; ve seninle Valiyi ve kaymakamı kıracağım.” (Yeremya 51/20-23)
“İşte Rab’bin acımasız günü geliyor.” (İşaya: 13/9)
"Yakalananın bedeni delik deşik edilecek. Ele geçen kılıçtan geçirilecek. Yavruları gözlerinin önünde parçalanacak. Kadınların ırzına geçilecek (İşaya: 15-16)
“Hem yiğidi, hem kızı. Emzikteki çocukları, aksakallı adamı Dışarıdan kılıç ve içeriden dehşet telef edecek. Hasımlarından öç alacağım, Ve benden nefret edenlere ödeteceğim.” (Tesniye, 32/25)
“Onları tamamen yok edeceksin, onlarla ahdetmeyeceksin, onlara acımayacaksın.” (Tesniye: 7/1-3)
“Ve yayları gençleri yere çalacak ve rahmin semeresine acımayacaklar, gözleri çocukları esirgemeyecek.” (İşaya: 13/15-1
“Mülklerini alacağımız milletlerin yüksek dağlar üzerinde, ve tepeler üzerinde, ve her yeşil ağaç altında ilahlarına ibadet ettikleri bütün yerleri mutlaka harap edeceksiniz.” (Tesniye: 11/23-25)
MATTA (MATTHEW) BÖLÜM 1034 «Yeryüzüne barış getirmeye geldiğimi sanmayın! Ben barış değil, kılıç getirmeye geldim.
LUKA (LUKE) BÖLÜM 12
49 Ben dünyaya ateş yağdırmaya geldim. Keşke bu ateş daha şimdiden alevlenmiş olsaydı
51 Yeryüzüne barış getirmeye mi geldiğimi sanıyorsunuz? Size hayır diyorum, ben ayrılık getirmeye geldim.
52 Bundan böyle bir evde beş kişi, ikiye karşı üç, üçe karşı iki bölünmüş olacak.
53 Baba oğluna karşı, oğul babasına karşı, anne kızına karşı, kız annesine karşı, kaynana gelinine karşı, gelin kaynanasına karşı olacaktır.»
LUKA (LUKE) BÖLÜM 19
27 `Beni kral olarak istemeyen o düşmanlarıma gelince, onları buraya getirin ve gözümün önünde kılıçtan geçirin!'
İşte o konu çok enteresan, öncelikle bu davranış biçimini yeni bir şey sanmak ve alt yapısını inatla görmezden gelmek çok enteresan. Bir de böyle bir konuya entelektüel ve barışçıl bir kılıf uydurmaya kalkan zevata da başka ve gerçek bir cevap vermek gerekiyordu aslında o zaman. Ama o cevap verilmemiş, alışkanlık eseri olsa gerek savunmaya geçilmişti.
Filistin’de yaşanan katliamlar söz konusu olunca aynı entelektüeller tarafından hala Tevrat’ta ve hatta İncil’de yer alan şiddet içeren ayetlerin kaldırılması ile ilgili de bir çağrıda bulundular mı bilmiyorum, ama 5 yıl önce de bu haberi ilk okuduğumda aklıma bu gelmişti açıkçası.
Elbette kutsal kitaplarda yer alan ifadeler konusunda o kutsal kitapların değiştirildiği ya da değiştirilmediği şeklindeki bilgiyi ıskalamadan değerlendirme yapmak, bir mecburiyet olarak aklımızın bir köşesinde bulunmalı. Dahası, konu İsrail devleti olunca zaten dillerini yutan bu entelektüellerin, mesuliyetin dinlerden önce İsrail yöneticilerinde olduğunu zikretmemeleri de son derece normal.
Yüzlerce yıldır devam eden bu bölgedeki katliamların, aslında modern dünyadan ve hatta belki de İslam’ın Kutsal kitabı Kur’an henüz inmeden önce de var olduğunu bilmemeleri de olası olmayanlar sadece o entelektüeller de değil elbette.
Gelin biz de birkaç Tevrat ve İncil ifadesi üzerinden konuya bir daha bakalım:
Tevrat:
“Sen benim topuzum, cenk silahımsın,
Seninle milletleri kıracağım, ülkeleri helak edeceğim... ve seninle erkeği ve kadını kıracağım ve seninle kocamış adamı ve genci kıracağım; ve seninle genç adamı ve ere varmamış kızı kıracağım; ve seninle çobanı ve sürüsünü kıracağım; ve seninle çiftçiyi ve çiftini kıracağım; ve seninle Valiyi ve kaymakamı kıracağım.” (Yeremya 51/20-23)
“İşte Rab’bin acımasız günü geliyor.” (İşaya: 13/9)
"Yakalananın bedeni delik deşik edilecek. Ele geçen kılıçtan geçirilecek. Yavruları gözlerinin önünde parçalanacak. Kadınların ırzına geçilecek (İşaya: 15-16)
“Hem yiğidi, hem kızı. Emzikteki çocukları, aksakallı adamı Dışarıdan kılıç ve içeriden dehşet telef edecek. Hasımlarından öç alacağım, Ve benden nefret edenlere ödeteceğim.” (Tesniye, 32/25)
“Onları tamamen yok edeceksin, onlarla ahdetmeyeceksin, onlara acımayacaksın.” (Tesniye: 7/1-3)
“Ve yayları gençleri yere çalacak ve rahmin semeresine acımayacaklar, gözleri çocukları esirgemeyecek.” (İşaya: 13/15-1
“Mülklerini alacağımız milletlerin yüksek dağlar üzerinde, ve tepeler üzerinde, ve her yeşil ağaç altında ilahlarına ibadet ettikleri bütün yerleri mutlaka harap edeceksiniz.” (Tesniye: 11/23-25)
İncil:
MATTA (MATTHEW) BÖLÜM 1034 «Yeryüzüne barış getirmeye geldiğimi sanmayın! Ben barış değil, kılıç getirmeye geldim.
LUKA (LUKE) BÖLÜM 12
49 Ben dünyaya ateş yağdırmaya geldim. Keşke bu ateş daha şimdiden alevlenmiş olsaydı
51 Yeryüzüne barış getirmeye mi geldiğimi sanıyorsunuz? Size hayır diyorum, ben ayrılık getirmeye geldim.
52 Bundan böyle bir evde beş kişi, ikiye karşı üç, üçe karşı iki bölünmüş olacak.
53 Baba oğluna karşı, oğul babasına karşı, anne kızına karşı, kız annesine karşı, kaynana gelinine karşı, gelin kaynanasına karşı olacaktır.»
LUKA (LUKE) BÖLÜM 19
27 `Beni kral olarak istemeyen o düşmanlarıma gelince, onları buraya getirin ve gözümün önünde kılıçtan geçirin!'
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.