Webmaster Destek Forumu

Yarınların için bir şey yapmazsan, ölene dek Alarm kurmaya mahkumsun !
İletişim
  • Duyuru; Sizde hemen Üye Olup Sorunuzu Sorabilirsiniz, katılım ve kullanım tamamen Ücretsizdir!

Kamu Denetçiliği Kurumu 10 yılda tıkandı

Na

Forum Üyesi
Katılım
18 Eki 2022
Mesajlar
12,368
Puanları
1
Muhalif Özel / Hülya Özmen

2010 yılında yapılan Anayasa değişikliği sonrasında kurulan Kamu Denetçiliği Kurumu (KDK) son 10 yılda şikayet başvurularında beklenilen çıkışı yapamadı. 2022 yılında sadece 17 bin 816 başvuru alan kurum, 2021 yılında 18.843, 2020 ‘de 90 bin 209 ve 2019 yılındaki yılında 20.968 başvuru rakamının gerisinde kaldı. Kurum 2020 yılında 90 bin 209’luk başvurunun Covid-19 sürecindeki gelişmelere bağlıyor. Kamu Denetçiliği Kurumu’nun 2022 Yıllık Raporuna muhalefet şerhi düşen İYİ Parti Mersin Milletvekili Behiç Çelik, aradan geçen on yıllık süre zarfında, yöneticilerin tarafsızlığı konusunun halen tartışmalı olduğuna işaret ederken, “Bu durum, KDK'nın halk nezdindeki itibar ve imajını menfi etkilemektedir. Bunun önlenmesi için Parlamento tarafından yapılacak kapsamlı değişikliklere ihtiyaç duyulduğu görülmektedir” dedi. Çelik'in ”KDK'nın bizzat AKP eliyle partizanlaştırıldığı anlaşılmaktadır” yorumu da dikkat çekiyor. ,

2010 yılında yapılan Anayasa değişikliği sonrasında kurulan Kamu Denetçiliği Kurumu (KDK) son 10 yılda şikayet başvurularında beklenilen çıkışı yapamadı. 2022 yılında sadece 17 bin 816 başvuru alan kurum, 2021 yılında 18.843, 2020 ‘de 90 bin 209 ve 2019 yılındaki yılında 20.968 başvuru rakamının da gerisinde kaldı. TBMM Genel Kurulu’nda kurumun, 2021 ve 2022 yıllık raporları üzerinde İYİ Parti Grubu adına konuşan Mersin Milletvekili Behiç Çelik, 86 milyon ve yurt dışında yaşayan vatandaşlar dikkate alındığında başvuru sayılarının düşük olduğunu belirtti. “Son on yılda şu kadar sayıda başvuru, son beş yılda bu kadar sayıda tavsiye kararı, şeklinde, bir anlamda, algı yönetimi yapılması doğru bulmuyoruz, bunun kimseye bir faydası yoktur” diyen Çelik, “Kurumun itibar ve başarısı açısından şikâyet ve taleplerin daha kapsayıcı kriterlerce ve bürokrasi sarmalından kurtularak değerlendirilmesi gerektiği açıktır” açıklaması yaptı.

Kamu Denetçiliği Kurumu’nun 2022 Yıllık Raporuna da muhalefet şerhi düşen İYİ Parti Mersin Milletvekili Behiç Çelik, aradan geçen on yıllık süre zarfında, yöneticilerin tarafsızlığı konusunun halen tartışmalı olduğuna işaret ederken, “Bu durum, KDK'nın halk nezdindeki itibar ve imajını menfi etkilemektedir. Bunun önlenmesi için Parlamento tarafından yapılacak kapsamlı değişikliklere ihtiyaç duyulduğu görülmektedir” dedi. Çelik'in ”KDK'nın bizzat AKP eliyle partizanlaştırıldığı anlaşılmaktadır” yorumu da dikkat çekiyor.

İYİ Parti Mersin Milletvekili Behiç Çelik'in Genel Kurul konuşmasından bazı bölümler ve rapora düştüğü muhalefet şerhi şöyle:

İYİ PARTİ GRUBU ADINA BEHİÇ ÇELİK (Mersin) – Değerli milletvekilleri, şikâyet başvurularına baktığımızda, 2022 yılı için KDK’ye 17 binin üzerinde başvurunun yapıldığı ifade edilmiş olup toplam başvuru sayısı 207 bin olarak belirtilmiştir. 86 milyon nüfusumuzu ve yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızı dikkate aldığımızda, başvuru sayısının düşüklüğü hepimizin malumudur. Bir önceki yılın verileri incelendiğinde, 18.843 başvurunun yapıldığı ve önceden devredilen başvurularla birlikte 21.782 dosyanın incelemeye alındığı görülmektedir. İçinde bulunduğumuz zorlu konjonktüre rağmen şikâyet başvurularındaki bu düşüşün sebepleri izah edilememiştir. Yani ne oldu, hangi meselemiz çözüldü de başvuru sayısı azaldı arkadaşlar? Şunu biliyoruz, daha önce Başbakanlığa bağlı faaliyet gösteren BİMER ve şu anda Cumhurbaşkanlığına bağlı CİMER bir anlamda KDK'yi gölgede bırakmış, etkinliğini azaltmıştır ancak yine de ifade edilen rakamlar kabul edilebilir seviyenin çok altındadır; kaldı ki kabul edilebilirlik kriterlerinin yüzde 27,26 seviyesinde olması da bu durumun bir nedenidir.

Değerli arkadaşlar, dikkatimizi çeken bir husus da sürekli olarak toplam başvurulara atıflar yapılmasıdır. Efendim, “Son on yılda şu kadar sayıda başvuru, son beş yılda bu kadar sayıda tavsiye kararı…” şeklinde, bir anlamda, algı yönetimi yapılması doğru bulmuyoruz, bunun kimseye bir faydası yoktur.

MUHALEFET ŞERHİ

Kamu Denetçiliği Kurumu ve 2022 Yıllık Raporu Üzerine

KDK, 2010 yılında yapılan Anayasa değişikliği ile birlikte TBMM'ye bağlı Anayasal bir kurum olarak kurulmuş ve 2012 yılında faaliyetlerine başlamıştır. Kuruma yönelik genel beklenti, resmî makamlar karşısında vatandaşın yanında duracak, onlardan gelen talep ve şikayetleri dinleyecek bir işleyişe sahip olmasıdır. Kuruluş hedefleri bakımından, kamu hizmetlerinin işleyişinde bağımsız ve etkin bir şikâyet mekanizması sağlaması, idarenin her türlü eylem ve işlemlerini, tutum ve davranışlarını insan haklarına dayalı adalet anlayışı içinde hukuka ve hakkaniyete uygunluk yönlerinden incelemesi, araştırması ve önerilerde bulunması beklenmektedir.

Karma Komisyon'da görüşmüş olduğumuz 2022 Yıllık Raporu, bahsedilen idealist tutum ve niyetler karşısında, ilk yıllarından itibaren başlayan ve bugün de devam eden bazı sorun ve aksamaları gözler önüne sermektedir. Faaliyetlerine 10 yıldır devam eden KDK'nın, halen istenen seviyede olmadığı düşünülmektedir. Kurumun başarı ve performans bakımından ilerlemesine dönük olarak yürütülen faaliyetlerin yetersiz olduğu ortadadır.

Her şeyden önce, hak arama kültürünün korunması ve geliştirilmesi konusunda daha aktif bir faaliyet göstermesi gerekirken, bugün geldiğimiz noktada, KDK'nın bizzat AKP eliyle partizanlaştırıldığı anlaşılmaktadır. AKP'li ya da AKP'ye müzahir olan kişilerin burada görevlendirilmesi, Kurum'un icraat ve başarılarının önündeki en büyük engeldir. Hakkaniyete uygun bir seçim usulünün uygulanamıyor olması, kabul edilebilir bir durum değildir. Aradan geçen on yıllık süre zarfında, yöneticilerin tarafsızlığı konusu halen tartışmalıdır. Bu durum, KDK'nın halk nezdindeki itibar ve imajını menfi etkilemektedir. Bunun önlenmesi için Parlamento tarafından yapılacak kapsamlı değişikliklere ihtiyaç duyulduğu görülmektedir.

Ayrıca, daha önceki Raporlara ilişkin Komisyon görüşmeleri sırasında ifade edilen eleştirilerin büyük bir kısmının halihazırda mevcudiyetini koruduğu anlaşılmaktadır. Dolayısıyla, Parlamento üyeleri tarafından yöneltilen eleştirilerin tekrarlanması ve buna rağmen karşılanmaması, Kuruma dair olumsuz izlenimlerin oluşmasına yol açmaktadır.

Karma Komisyon Toplantısına konu olan 2022 Yıllık Raporu incelendiğinde, aşağıdaki tespit ve değerlendirmelere ulaşılmıştır:

Raporda, 2022 yılı için KDK'ya 17 bin 816 şikâyet başvurusunun yapıldığı ifade edilmiş olup, toplam başvuru sayısı 207 bin 403 olarak belirtilmiştir. 86 milyonluk nüfusumuzu ve yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızı dikkate aldığımızda, başvuru sayısının düşük olduğu ortadadır. Üstelik bir önceki yılın verileri incelendiğinde, 18 bin 843 başvurunun yapıldığı ve önceden devredilen başvurularla birlikte 21 bin 782 dosyanın incelemeye alındığı görülmektedir. İçinde bulunduğumuz zorlu konjonktüre rağmen, şikâyet başvurularında görülen bu düşüşün sebepleri izah edilememiştir.

Ayrıca, başvuru profili değerlendirildiğinde, erkek vatandaşlarımızın kadın vatandaşlarımızdan 3.8 kat daha fazla başvuru yaptıkları görülmektedir. Dolayısıyla, kadınlarımız nezdinde KDK'nın tanınırlığını ve erişilebilirliğini arttırmaya yönelik faaliyetler başlatılmalıdır.

Şikâyet başvurularıyla benzer şekilde, 2021 yılında dostane yollarla çözülen başvuru sayısı 3 bin 160 olarak ifade edilirken, geçtiğimiz yıl bu sayı 2 bin 194'e düşmüş ve görülen bu performans düşüşünün gerekçeleri de Raporda yer almamıştır.

Diğer taraftan, KDK'nın 2022 yılında vermiş olduğu tavsiye karar sayısı incelendiğinde, bir önceki yıla kıyasla, artış yaşandığı görülmektedir. Buna rağmen, bu kararlara uyum oranları dikkate alındığında, söz konusu artış anlamını yitirmektedir. Nitekim, 2021 yılında tavsiye kararları uyum oranı %79,50'ye ulaşmışken, 2022 yılında bu oran %64,94 olarak belirtilmiştir. Dolayısıyla, tavsiye karar sayısındaki artışa, yükselerek artan bir uyum oranının eşlik etmesi beklenmektedir. Bu düşüklüğün sebebi olarak, spesifik bir durumun varlığı gerekçe gösterilse de, söz konusu durumu dikkate almama gibi bir lüksümüzün olmadığı açıktır.

Öte yandan, gerçekleştirmiş olduğumuz Karma Komisyon toplantısında ve daha önceki Yıllık Raporlara ilişkin yapılan toplantılarda, rakamsal veriler paylaşılırken, kuruluşundan bugüne kadarki toplam işlem sayılarına vurgu yapılmasının, sağlıklı bir değerlendirme yapmamıza fayda sağlamayacağı düşünülmektedir. İfade edilen yüksek rakamların, KDK'nın işleyiş, itibar ve yıllık performansı üzerinde ne denli yarar sağlayacağı belirsizdir. Kurum yöneticileri, algı yönetimi girişimlerinden kaçınmalıdır.

KDK'ya yapılan başvurulardaki kabul edilebilirlik oranının %27,26 (bir önceki yıl %30.8) olduğu dikkate alındığında, bu düşüklüğün önlenmesi için kabul edilebilirlik kriterlerinin gözden geçirilmesi önem arz etmektedir. Kurumun itibar ve başarısı açısından, vatandaşlarımızın şikâyet ve taleplerinin daha kapsayıcı kriterlerce değerlendirilmesi gerektiği açıktır. Ayrıca vatandaşlarımızın bürokrasi sarmalından kurtularak daha hızlı ve kolay başvuru yapabilmelerine yönelik düzenlemelere ihtiyaç duyulduğu görülmektedir.

 
Üst