enky
Forum Üyesi
- Katılım
- 15 Mar 2022
- Mesajlar
- 2,800
- Puanları
- 1
Kız Çocuklarıyla Daha Güzel Bir Dünya, Daha Güzel Bir Gelecek
Dünyada yaklaşık 130 milyon kız çocuğu okula gidemiyor. Yoksulluk, çocuk yaşta ve zorla evlilik, çocuk işçiliği, sosyo-kültürel yargılar, gittikçe artan eğitim maliyetleri ve aile içinde yüklenen sorumluluklar gibi birçok etken kız çocukların eğitime erişimlerine veya başladıkları eğitimi tamamlamalarına engel oluyor.
11 Ekim günü, 2011’de Birleşmiş Milletler tarafından Dünya Kız Çocukları Günü olarak kabul edildiğinden bu yana, kız çocuklarının haklarını ve dünya genelinde karşılaştıkları zorlukları tespit edip yaşadıkları ayrımcılığa dikkat çekmek üzere kutlanıyor.
Bu özel gün kararının üzerinden 10 yıl geçti; bu süreçte kız çocuklarının haklarına erişebilmek için yükselttikleri sesleri; hükümetler, politika yapıcılar ve kamuoyunca çok daha fazla duyulur oldu. Kız çocukları ve kadınlar, değişimin güçlü unsurları hâline gelirken, eldeki kanıtlar da bu alana yapılan yatırımların, tüm topluma mutluluk, sağlık ve istikrar getiren bir dalga etkisi yarattığını ortaya koyuyor.*
Ancak yine de daha gidecek çok yol var. Kız çocuklarına yapılan yatırım sınırlı kalmaya devam ediyor; kız çocukları potansiyellerini gerçekleştirme yolunda sayısız güçlüklerle baş etmeyi sürdürüyorlar. İklim krizi, COVID-19 pandemisi ve insani çatışmalar zorlukları derinleştiriyor.
Türkiye’deki bölgesel, sosyo-ekonomik farklılıklar ve toplumsal cinsiyet eşitsizlikleri, kız çocuklarının eğitim, sağlık ve sosyal yaşam gibi temel haklarına erişmelerini zorlaştırıyor. Halbuki Türkiye’deki kız çocukları, gerekli beceriler ve olanaklarla donatıldıklarında, içinde bulundukları toplumda gelişimin ve değişim öncüsü olabileceklerini, kadınlar, erkekler ve erkek çocukları da dahil olmak üzere herkes için daha güçlü bir toplum kurabileceklerini tekrar tekrar gösteriyor.
Dünyada yaklaşık 130 milyon kız çocuğu okula gidemiyor. Yoksulluk, çocuk yaşta ve zorla evlilik, çocuk işçiliği, sosyo-kültürel yargılar, gittikçe artan eğitim maliyetleri ve aile içinde yüklenen sorumluluklar gibi birçok etken kız çocukların eğitime erişimlerine veya başladıkları eğitimi tamamlamalarına engel oluyor.
11 Ekim günü, 2011’de Birleşmiş Milletler tarafından Dünya Kız Çocukları Günü olarak kabul edildiğinden bu yana, kız çocuklarının haklarını ve dünya genelinde karşılaştıkları zorlukları tespit edip yaşadıkları ayrımcılığa dikkat çekmek üzere kutlanıyor.
Bu özel gün kararının üzerinden 10 yıl geçti; bu süreçte kız çocuklarının haklarına erişebilmek için yükselttikleri sesleri; hükümetler, politika yapıcılar ve kamuoyunca çok daha fazla duyulur oldu. Kız çocukları ve kadınlar, değişimin güçlü unsurları hâline gelirken, eldeki kanıtlar da bu alana yapılan yatırımların, tüm topluma mutluluk, sağlık ve istikrar getiren bir dalga etkisi yarattığını ortaya koyuyor.*
Ancak yine de daha gidecek çok yol var. Kız çocuklarına yapılan yatırım sınırlı kalmaya devam ediyor; kız çocukları potansiyellerini gerçekleştirme yolunda sayısız güçlüklerle baş etmeyi sürdürüyorlar. İklim krizi, COVID-19 pandemisi ve insani çatışmalar zorlukları derinleştiriyor.
Türkiye’deki bölgesel, sosyo-ekonomik farklılıklar ve toplumsal cinsiyet eşitsizlikleri, kız çocuklarının eğitim, sağlık ve sosyal yaşam gibi temel haklarına erişmelerini zorlaştırıyor. Halbuki Türkiye’deki kız çocukları, gerekli beceriler ve olanaklarla donatıldıklarında, içinde bulundukları toplumda gelişimin ve değişim öncüsü olabileceklerini, kadınlar, erkekler ve erkek çocukları da dahil olmak üzere herkes için daha güçlü bir toplum kurabileceklerini tekrar tekrar gösteriyor.