enky
Forum Üyesi
- Katılım
- 15 Mar 2022
- Mesajlar
- 2,800
- Puanları
- 1
Her seferinde aynı şeyler, uzmanlar çıkıp ne olmuş, neden olmuş nasıl olmuş diye anlatıyorlar. Haklarını yemeyelim nasıl olmazdı diye de anlatıyorlar ama hep yeniden oluyor. Deprem oluyor, sel geliyor, çığ düşüyor, maden çöküyor, her seferinde aynı şeyler oluyor.
Mesela İzmit depreminden önce de defalarca depremler oldu bu ülkede hiç o kadar büyüğü olmamıştı o kadar uzun da sürmedi hiç birisi ama daha önce de oldu, daha sonra da. Hiçbir deprem İzmit gibi yoğun nüfuslu bir yerde de olmadı çok şükür. Ama ya bir benzeri, bir daha olursa hazırlıklı mıyız acaba?
Ya da sel felaketleri, hemen her sene olmuyor mu, dere yataklarındaki yapılaşmaları düzelttik mi? Bir daha olmaz mı, olsa da en az zararla çıkar mıyız?
Bu soru listesi uzar gider. Bu sorular bugünün soruları da değildir sadece. 25 yıl öncenin de sorularıdır. 45 yıl öncenin de ve ne yazık ki bugünün de sorularıdır hatta yarının da soruları olacak gibi durmaktadır.
Amasra meselesine gelince Türkiye Taşkömürü İşletmeleri tarafından dezenformasyon denilen bir Sayıştay raporu haberi var mesela. O gece o rapor bizim sitemize de ulaştı aslında ama biz o durumda haber yapmayı doğru bulmadık. Hatta bir bilene soralım bu rapor ne diyor, ona göre haber yapalım dedik. Ama sabah baktık ki her yerde haber olmuş.
Bir Sayıştay raporunu haber yapmak dezenformasyon mudur bunun kararını artık yargıçlar verecek.
Ama o raporda aynen şöyle bir ifade var : "2019 yılında müessesenin dengelenmiş üretim derinliği -300 metre olmuştur. Bu derinleşme, ani gaz degajı ve grizu patlaması gibi ciddi kaza risklerinin artmasına neden olmaktadır. Çalışılan damarların tamamında gaz içeriklerinin yüksek olduğu, dolayısıyla degaj kapasitelerinin de yüksek olduğu, arıza zonlarında riskin daha da arttığı bilinmektedir. Bu nedenle müessese ocaklarında ilgili mevzuat hükümlerinin yanı sıra “Kurum Degaj Yönergesi” hükümlerinin titizlikle uygulanması gerekmektedir”. Neticede’ Ani gaz degajı ve grizu patlaması gibi ciddi kaza riskleri ifadesi haber midir dezenformasyon mudur göreceğiz.
Mesela İzmit depreminden önce de defalarca depremler oldu bu ülkede hiç o kadar büyüğü olmamıştı o kadar uzun da sürmedi hiç birisi ama daha önce de oldu, daha sonra da. Hiçbir deprem İzmit gibi yoğun nüfuslu bir yerde de olmadı çok şükür. Ama ya bir benzeri, bir daha olursa hazırlıklı mıyız acaba?
Ya da sel felaketleri, hemen her sene olmuyor mu, dere yataklarındaki yapılaşmaları düzelttik mi? Bir daha olmaz mı, olsa da en az zararla çıkar mıyız?
Bu soru listesi uzar gider. Bu sorular bugünün soruları da değildir sadece. 25 yıl öncenin de sorularıdır. 45 yıl öncenin de ve ne yazık ki bugünün de sorularıdır hatta yarının da soruları olacak gibi durmaktadır.
Amasra meselesine gelince Türkiye Taşkömürü İşletmeleri tarafından dezenformasyon denilen bir Sayıştay raporu haberi var mesela. O gece o rapor bizim sitemize de ulaştı aslında ama biz o durumda haber yapmayı doğru bulmadık. Hatta bir bilene soralım bu rapor ne diyor, ona göre haber yapalım dedik. Ama sabah baktık ki her yerde haber olmuş.
Bir Sayıştay raporunu haber yapmak dezenformasyon mudur bunun kararını artık yargıçlar verecek.
Ama o raporda aynen şöyle bir ifade var : "2019 yılında müessesenin dengelenmiş üretim derinliği -300 metre olmuştur. Bu derinleşme, ani gaz degajı ve grizu patlaması gibi ciddi kaza risklerinin artmasına neden olmaktadır. Çalışılan damarların tamamında gaz içeriklerinin yüksek olduğu, dolayısıyla degaj kapasitelerinin de yüksek olduğu, arıza zonlarında riskin daha da arttığı bilinmektedir. Bu nedenle müessese ocaklarında ilgili mevzuat hükümlerinin yanı sıra “Kurum Degaj Yönergesi” hükümlerinin titizlikle uygulanması gerekmektedir”. Neticede’ Ani gaz degajı ve grizu patlaması gibi ciddi kaza riskleri ifadesi haber midir dezenformasyon mudur göreceğiz.
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.