
OZAN ÖMER KADÜKER - Yeni öğretim yılıyla birlikte göreve başlayan 1.2 milyon öğretmen arasında en zorlu sınavı köylerdeki öğretmenler veriyor. Onlar sadece öğretmen değil; aynı zamanda okulun idarecisi, tamircisi, temizlik görevlisi hatta kimi zaman, çocukların tarladan sınıfa gelebilmesi için mücadele eden birer gönüllü. Genç öğretmenler, bir yandan ilk kez karşılaştıkları köy hayatına uyum sağlamaya bir yandan da mesleki deneyimsizliklerini aşmaya çalışıyor.
ZORLUKLARLA SAVAŞIYORLAR
Köy Okulları Değişim Ağı Derneği’nin (KODA) hazırladığı “Köyde Öğretmen Olmak” yazı dizisi, kırsalda görev yapan öğretmenlerin yaşadığı zorlukları ve imkânları gözler önüne serdi. Köy öğretmenlerinin görüşleri kısaca şöyle:
*Muhtar köyde yoktu ve okula camdan girmem gerekti. İkinci gün anahtara ulaşıp sınıflara girdiğimizde sınıfların durumunun çok kötü olduğunu gördük. Sıralar kırıktı, okulun dışında tek bir tuvalet vardı ve su bağlantısı yoktu. Okulu derse başlayabilir hâle getirmek için bir hafta boyunca babamla temizledik.
* Hiçbir okulda tek başıma olmamıştım. Hem idari işlerle uğraşacak hem de dört sınıfı birden okutacaktım. Bu beni biraz şaşırtmıştı.
* Aileler çocukları okusun istiyor ama bunun için bir çaba göstermiyor. Özellikle de kız çocuklarının. Taşımalı eğitim bunun sebeplerinden biri. Aileler, kız çocukları için bunu güvenli bulmuyor.
* İlk ayın sonunda bir veli toplantısı düzenledim. Saat geçmeye başladıkça gelen var mı diye yolu gözlemeye başladım. O gün hiç gelen olmadı.
Köyde öğretmenlik yapmanın zorluklarının yanı sıra olumlu yanları da var. Öncelikle sınıf mevcutları az. Öğretmenler bu sayede sınıflarındaki her bir öğrenciyi daha yakından tanıyabiliyor, öğrencinin gelişim sürecini daha yakından izleyebiliyor. Bir öğretmen köyde duyulan saygıyı “Eve giriyorsun herkes ayağa kalkıyor. Çok önemli biri olarak hissettim” sözleriyle anlatıyor.
Köylerde her okulun doğa ile iç içe, büyük bahçeleri bulunuyor. Bir öğretmen “Bir şey yetişmez denilen köyde, okulun bahçesinde küçük bir bostan yaptım. Birkaç hafta sonra evlerinin önünde bostan olmaya başladı. Olmayacak şeyleri oldurabilmek için inisiyatif alabiliyoruz” ifadelerini kullandı.
Aile ve çocukların birbirlerini tanıması, köy halkının öğretmenin sunabileceği bilgi ve birikime ihtiyaç duyması ve öğretmenin kültürel deneyim elde etme imkânı da öne çıkanlar arasında yer alıyor.
ÖĞRETMEN ADAYLARINA KIRSALDA EĞİTİM DAHA ÇOK ÖĞRETİLMELİ
Peki, köy okullarında öğretmenler için daha iyi bir ortam nasıl sağlanabilir? KODA’ya göre köylerde nitelikli eğitim için okullarda rehberlik ve branş öğretmenlerinin bulunması, çocuklara okul dışı ve okul sonrası aktivite imkanları sunulması, kırsalın birikimini ortaya çıkaracak ve ihtiyaçlarına karşılık gelecek bir eğitim programı geliştirilmesi atılabilecek adımlardan birkaçı. Ayrıca üniversitelerin öğretmen yetiştirme programlarında kırsalda eğitime daha çok yer verilmesi ve öğretmen adayları için kırsalda mesleki deneyim alanları açılması da önemli görülüyor. Öğretmenlerin bir diğer önerisi ise köy öğretmenlerine çeşitli alanlarda teşvikler uygulanması.
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.