Günlük yaşantımızda, sağlığımız bizimle oldukça, mutluluğu, huzuru, başarıyı, aşkı, rahat ve dingin nefesleri… Sevgiyi arıyoruz.
Sevgi üzerine daha detaylı düşününce birçok soru canlandı zihnimde..
Sevgi zamanla büyüyebildiği gibi yok olabilir mi?
Sevdiğimiz için sevilmemiz, sevildiğimiz için de sevmemiz mümkün mü?
Sevelim, çok sevelim, içimizdeki sevgiyi etrafımıza ışık olacak şekilde yayalım hep. Fakat… Fakatımız olmadan ne kadar sevebiliriz? “Rağmen”lere rağmen sevebilmeyi öğrenebilir miyiz?
Beklentilerimiz karşılanmadığında mutsuz olmadan, aynı heyecanla, aynı yerden sevmemiz mümkün mü?
Ya da belki de beklentilerimizi karşılayabileceğini düşündüklerimizi mi seviyoruz?
Ortak geçmişten, ortak zevklerimizden dolayı sevmek daha mı kolay?
Farklı yerlerden gelen kişiler de birbirini çok sevebilir mi?
Sevmeye çalışılabilinir mi?
“Zorla” sevilebilinir mi?
Farklılıklarımızı gerçekten sevebilir miyiz onları tolere mi ederiz?
Farklılıklarımızı keşfettikçe sevgimiz artıp azalabilir mi?
Benzediklerimizi zaten kolaylıkla sever miyiz?
Sevdiklerimizle iletişim kurduğumuzda bizi mutlu edecek olan şey;
Anlaşılmak mı?
Dinlemek ve dinleyebilmek mi?
Ihtiyaçlarımızın karşılanması mı?
İç sesimizin rahatça dış ses olabileceği ilişkiler kurmak mı?
Sevgi deyince arayış başlıyor mu?
Aslında karşımızdakini sevmekten ziyade, sadece kendimizi daha çok sevmek için yollar mı arıyoruz?
Kendimizi mi arıyoruz karşımızdakinde?
Onu da arıyor muyuz kendimizde?
Aynı anda, aynı duygu yoğunluğunda veya hafifliğinde olabilmeyi mi arıyoruz?
Sevgimizi dile getirdiğimizde, sevgi sözcüklerini karşılığında duymayı mı arıyoruz yoksa davranışlarla sevildiğimizi hissedebilmeyi mi?
Sevdiğimiz herkese güvenir miyiz?
Güvendiğimiz için mi severiz, sevdiğimiz için mi güveniriz?
Peki, hayatımızın farklı evrelerinde ne kadar değişiklik gösterir sevgiyle olan ilişkimiz?
Dönüştükçe, dönüştürebilir miyiz sevdiklerimizi?
Kendimizi sevdikçe daha çok sever miyiz karşımızdakini?
Karşımızdaki de bizi?
Daha çokça soru sıralanabilirse de, bir cevabım var sorusunu bilmediğim;
Sevgi birçok şeyin üstesinden gelebilecek güce sahiptir. Biz de sevgi sayesinde önce kendimizi, daha sonra da birçok şeyi aşabiliriz.
Yaşamımıza yüklediğimiz anlamlarla, sağlığımız bizimle oldukça hep sevgiye yanaşmaya devam edelim.
Sevginin parlattığı ışığımızı etrafımıza saçabilelim.
Sevgi dolu anlar biriktirebilmeye,
Istediğimiz şekilde sevmeye, sevilmeye,
Sevgim ile,
Yael
Sevgi üzerine daha detaylı düşününce birçok soru canlandı zihnimde..
Sevgi zamanla büyüyebildiği gibi yok olabilir mi?
Sevdiğimiz için sevilmemiz, sevildiğimiz için de sevmemiz mümkün mü?
Sevelim, çok sevelim, içimizdeki sevgiyi etrafımıza ışık olacak şekilde yayalım hep. Fakat… Fakatımız olmadan ne kadar sevebiliriz? “Rağmen”lere rağmen sevebilmeyi öğrenebilir miyiz?
Beklentilerimiz karşılanmadığında mutsuz olmadan, aynı heyecanla, aynı yerden sevmemiz mümkün mü?
Ya da belki de beklentilerimizi karşılayabileceğini düşündüklerimizi mi seviyoruz?
Ortak geçmişten, ortak zevklerimizden dolayı sevmek daha mı kolay?
Farklı yerlerden gelen kişiler de birbirini çok sevebilir mi?
Sevmeye çalışılabilinir mi?
“Zorla” sevilebilinir mi?
Farklılıklarımızı gerçekten sevebilir miyiz onları tolere mi ederiz?
Farklılıklarımızı keşfettikçe sevgimiz artıp azalabilir mi?
Benzediklerimizi zaten kolaylıkla sever miyiz?
Sevdiklerimizle iletişim kurduğumuzda bizi mutlu edecek olan şey;
Anlaşılmak mı?
Dinlemek ve dinleyebilmek mi?
Ihtiyaçlarımızın karşılanması mı?
İç sesimizin rahatça dış ses olabileceği ilişkiler kurmak mı?
Sevgi deyince arayış başlıyor mu?
Aslında karşımızdakini sevmekten ziyade, sadece kendimizi daha çok sevmek için yollar mı arıyoruz?
Kendimizi mi arıyoruz karşımızdakinde?
Onu da arıyor muyuz kendimizde?
Aynı anda, aynı duygu yoğunluğunda veya hafifliğinde olabilmeyi mi arıyoruz?
Sevgimizi dile getirdiğimizde, sevgi sözcüklerini karşılığında duymayı mı arıyoruz yoksa davranışlarla sevildiğimizi hissedebilmeyi mi?
Sevdiğimiz herkese güvenir miyiz?
Güvendiğimiz için mi severiz, sevdiğimiz için mi güveniriz?
Peki, hayatımızın farklı evrelerinde ne kadar değişiklik gösterir sevgiyle olan ilişkimiz?
Dönüştükçe, dönüştürebilir miyiz sevdiklerimizi?
Kendimizi sevdikçe daha çok sever miyiz karşımızdakini?
Karşımızdaki de bizi?
Daha çokça soru sıralanabilirse de, bir cevabım var sorusunu bilmediğim;
Sevgi birçok şeyin üstesinden gelebilecek güce sahiptir. Biz de sevgi sayesinde önce kendimizi, daha sonra da birçok şeyi aşabiliriz.
Yaşamımıza yüklediğimiz anlamlarla, sağlığımız bizimle oldukça hep sevgiye yanaşmaya devam edelim.
Sevginin parlattığı ışığımızı etrafımıza saçabilelim.
Sevgi dolu anlar biriktirebilmeye,
Istediğimiz şekilde sevmeye, sevilmeye,
Sevgim ile,
Yael