Webmaster Destek Forumu

Yarınların için bir şey yapmazsan, ölene dek Alarm kurmaya mahkumsun !
İletişim
  • Duyuru; Sizde hemen Üye Olup Sorunuzu Sorabilirsiniz, katılım ve kullanım tamamen Ücretsizdir!

Şimdilik ucuz atlattık

Na

Forum Üyesi
Katılım
18 Eki 2022
Mesajlar
12,368
Puanları
1
İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir’in endişeyle beklenen Mescid-i Aksa ziyareti sürpriz bir zamanlamayla gerçekleşti ve neyse ki korkulan olmadı. Ben-Gvir herkesi ters köşeye yatırdı ve sürpriz bir şekilde sabahın erken saatlerinde kısa bir turla hem zevahiri kurtardı hem de yeni İsrail Hükümetini. Zira pek çok kişi Ben-Gvir’in ziyaretinin 2000 yılında 2. İntifada’yı tetikleyen Ariel Şaron’un ziyaretinin bir benzeri olabileceğinden korkuyordu.

Ben-Gvir’in bu provokatif ziyaretinin ya da Filistin yönetiminin tanımıyla “provokatif baskınının” incelikle hesaplandığı ortada. Aşırı sağcı lider önce ziyaretinin Perşembe ya da Cuma günü yapılacağı beklentisini yarattı. Sonra geri adım attığı yolunda haberler fısıldandı ve aniden, yerleşkenin içinde ve etrafında çok az sayıda Müslüman varken 15 dakikada adeta gir çık yaptı.

Son derece başarılı bir operasyon olduğunu teslim etmeliyiz. Ben-Gvir hem kendi seçmenine Hamas’ın “kırmızı çizgi” uyarısına boyun eğmediğini gösterdi, hem de içinde yer aldığı koalisyonu daha ilk haftada çatışmaların göbeğinde bırakmamış oldu. Bu baskına ilişkin şu ana kadar sadece kınama mesajları geldi, ki uluslararası kamuoyunun bu mesajlarının İsrail Hükümetleri için pek de önemli olmadığını zaten biliyoruz.

Peki, Ben-Gvir’in Mescid-i Aksa ziyareti neden bu kadar hassas? Bunun yanıtı için hem tarihe hem de Ben-Gvir’in söylemi ve yetiştiği politik iklime bakmak lazım.

* * *

Öncelikle kritik bir kavramı biraz derinleştirelim. “Statükoyu korumak,” ya da en çok kullanılan haliyle; “statükoyu bozacak tek taraflı hamlelerden kaçınmak.” Peki nedir bu statüko?

Mescid-i Aksa yerleşkesinin bulunduğu Doğu Kudüs 1967'den beri İsrail işgali altında. İşgal, uluslararası hukuka göre yasa dışı. Yerleşke şu anda Ürdün’ün himayesindeki bir Vakıf tarafından yönetiliyor. Bu Vakıf’la İsrailliler arasında uzun süredir devam eden anlaşma uyarınca, Mescid-i Aksa’da yalnızca Müslümanların ibadet etme hakkı var. Gayrimüslimlerin turistik ziyaretine yalnızca belirli zamanlarda izin veriliyor. İbadet etmeleri ise kesinlikle yasak...



 
Üst