Big
Forum Üyesi
- Katılım
- 18 Eki 2022
- Mesajlar
- 1,811
- Puanları
- 0
Hiç de haddim değildir partiler gibi kafama göre kanun yapıp insanlara uydurmak. Bu çok adapsız bir şey ama siyaset böyle çalışıyor. Yasa teklifini açıklama iddiası artık günlerdir tartışılan tekliften sıyrılalım ve hayal kuralım diye aslında.
Ayrıca derdim aslında siyasetin köklenen sokak hayvanları ile ilgili ranta çevirme tasarısını ifşa etmek.
Konu biraz sokak hayvanları, ama daha çok şehir hastanesi, yakılan plastik çöpler vs..
Size tasarının detayını anlatmayacağım. Çünkü hem elimizde yok ve hem mantıken diğer kanun teklifleri ile aynı olacağı iddiasındayım. Amacım sokak hayvanlarının başına geçirilen ilmiğin sağlıkta, eğitimde, barınmada, enerjide… kısaca her yerde boynumuza geçirildiğini anlatmak. TBMM’nin yasama tekniğini incelerseniz, takip edersiniz aslında siz de boş kağıda sıfırdan benzer bir kanun yazarsınız.
Size sokak hayvanları ile ilgil olası tasarıyı plastik poşetten açıklamamı ister misiniz? Bildiğiniz hikayeden konuyu anlayabiliyorsunuz.
Kısa bir arka plan bilgisi vereyim. Hayvan haklarını da savunan insanlar için bu yasa yeni bir şey değil. Haytap’ın popülasyon kontrolü üstüne bir çalışması var. Dahası da var 132 sıra sayılı Ekim 2019 tarihli 200 sayfalık hayvan hakları ile ilgili meclis araştırma komisyonu raporu var.
Yani bilmediğimiz bir şey yok. Eldeki veriler gayet yeterli. Tek eksik TBMM’nin yasama tekniğine uygun belgeler. Onu da hazır etmiyorlar ki böyle boş kağıda kanun gelsin, boş kağıda kanuna itiraz edilsin ve karalanmış boş kağıt geçsin. Çok tanıdık değil mi?
Şimdi gelelim hikayeye. (Burada soruları ben sorup, ben cevaplayacağım.. Siyasetin mevcut ruhuna uysun biraz)
1- Amaç ne?
Burada amaç şehir hastaneleri, müşteri garantili otoyollar gibi bir mevzuat hazırlamak.
2- Nasıl yani?
Nasıl sağlıkta, eğitimde, ulaşımda, atıkta para getiren ve getirmeyen işler diye bir ayrım var, burada da aynısını yapmak! Yani para getiren kısmı kendilerine, getirmeyenleri ise halka diye düşünebiliriz.
3- Bir örnek verebilir misiniz?
2016’da Elektrik Piyasası kanunu ile belediye çöpleri iklim dostu saldı. 2018’de de poşet paralı oldu ve depozito uygulaması askıya alındı. Böylece toplayabildiğin karlı olanları topla, yakabildiğini yak ki para kazanasın, gerisi de doğaya dökülmeye devem edilsin denildi. Sonra bir kanun daha geldi ve resim netleşti.
2020 Aralık ayında TBMM’den sadece 74 vekilin karşı oy kullandığı ve yine sadece 229 vekilin kabul oyu ile Türkiye Çevre Ajansı’nın kurulması ile ilgili bir kanun
Böylece atıkların adresleri daha netleşti. Para getiren atıklar Türkiye Çevre Ajansı için gelir kapısı, yakılabilen atıklar yakma tesisleri için gelir kapısı olurken yakılamayanlar ise ormana, dere yatağına dökülmeye devam etti.
Bu hikayeyi anımsadınız değil mi? Hatta TBMM tutanaklarında gördüğümüz “poşet yüzünden yerel seçimleri kaybettik” diyen AKP vekillerini de anımsayın.
4- Şimdi bunu sokak hayvanlarına nasıl bağlayacağız? Bir de bu ülkenin hafızasında bir
Çok doğru bir nokta. Bu tasarı Hayırsızada 2.0 desek haksızlık etmemiş oluruz. Hayırsızada’da olay neydi? Bugün örnek gösterilen AB’den bir devletin sokak hayvanlarını öldürüp hammadde olarak kullanmak gibi saçma sapan insanlık dışı önerisi idi.
İnanmayanlar için
O zaman teklife gelelim mi, aylar önce işareti verilen teklife?
5- Teklifin işareti mi verildi?
Verildi. Bu durumu hayvan haklarını önemseyenler, savunanlar çok iyi biliyor zaten. Devlet sağlıktan, eğitimden, atıktan çekilirken, para getiren ve getirmeyen diye temel bir politikayı kılavuz etmişken, bunu iktidara değil siyasete bağlamak gerekiyor.
Şöyle özetleyeyim, kamu - bir şekilde- belediyelere ilgili yasayı uygulamayarak süreci krize sokmasını istedi. Neydi bu? Kabaca kısırlaştırma ile popülasyon kontrolü ve böylece masrafsız bir sosyal devlet uygulaması. Bu durumda ameliyathane, veteriner ve kamu politikası ile sorun çözülecek idi. Ama burada bir sorun var idi. Bu çözüm daha insani, doğa ve hukuk odaklı idi ama rant ne olacaktı?
6- İki sorum var, birincisi bu belediyeler AKP belediyeleri değil mi?
Evet ama tam değil, CHP belediyeleri de var. Aydın, Ankara bunların başında. Hatta şu yazıyı mutlaka okuyun. Orada Ankara Büyükşehir’in yaptıklarına dair önemli detaylar var.
7- İkinci sorum ise, peki rantı nasıl düşündüler?
Aslında örnek verdiğim CHP belediyeleri bunu çok iyi uyguladı. Ankara Büyükşehir kısırlaştırmaya para harcamak yerine misli ile paraya barınak yaptı. Yani yüzbinlerce sokak hayvanını kısırlaştırmak ve onların sağlık/beslenme ihtiyacını karşılamak yerine direkt barınak ihalesine girerek tek bir müteahhite işi vermeye çevirdiler! Rakamını da verelim, 2022 yılında “Hayvanlara veterinerlik hizmetleri (toplama, kısırlaştırma, aşılama, tedavi, kayıt altına alma, beslenmesini ve barınmasını sağlamak) vermek” için ayırılan kaynak 10 milyon TL. Bunun içinde 7 bin 500 hayvanın kısırlaştırması da var. Peki 2022’de 6 bin hayvan için barınak denilen aslında ölüm kampı olan tesis için müteahhite verilen para ne kadar? Tam 84 milyon TL.
Özetle, 2022’de ABB 7500 hayvanın kısırlaştırması dahil sokak hayvanlarının bakımına 10 milyon TL ayırırken bir müteahhite bunun 8 katından fazlasını aktardılar.
8- Ankara’da bütün sokak hayvanlarına ayrılan paranın 8 katı bir müteahhite ölüm kampı inşaatı için verildi diyorsunuz, bu inanılmaz. Başka barınak inşaat işi var mı böyle?
2021’de Bolu belediyesi barınak ve ek bina işi için ihaleye çıkmış hemde 615 milyon TL’ye. Kurtalan’da kayyım da böyle bir ihaleye çıkmış ama Seçimden sonra iptal edilmiş.
9- Siz uyutma meselesine ne diyorsunuz?
Bize uyutma lafını gösterip barınağa ikna edecekler. Çünkü hayvanları öldürme vicdanları yaralar. Ama onlar öldürmeyerek ve barınağa hapsederek vicdanlarımızdaki sızıyı dindirecek, böylece müteahhitlere iş kapısı olacak.
10- Ama o barınaklarda da ölüyor hayvanlar?
Doğru, böylece uyutmayacaklar ama bizlerin görmediği bir yerde ne olacağını bilemeyeceğiz.
11- Çözüm ne peki?
Öncelikle uygulanmayan yasal düzenlemelerin uygulanması. Siyaset el birliği ile kısırlaştırma meselesini öteledi ve böylece sorunu büyüttü. Sorun büyüyünce sıkışmışlık yarattılar ve barınağa bizleri mahkum ettiler. Şimdi belediyeler müteahhite para kazandırmak yerine sokak hayvanlarına harcasa, sorumsuz davranmak yerine yasal görevlerini yerine getirseler bir kaç yıl içinde dengeye kavuşacağız.
Ama dert sokak hayvanlarını nakte çevirmek, müteahhite inşaat işi çıkarmak.
12- Son bir soru, bu kanun teklifi meclise gelir mi? Geçer mi ve ne yapmak gerekiyor?
Bu teklifin meclise getirilmesi büyük cesaret ister. Geçmişte bu ülkede sokak hayvanlarına sistematik eziyet eden her siyasetçinin, her yöneticinin ilahi bir güç tarafından değil ama toplum tarafından lanetlendiğini çok iyi biliyoruz. Eğer meclise geldiğinde siyasetin oyunlarına kanarsak geçer tabi. Bunun yolu meclisi halka açmak. İçerden değil dışarıdan. Buna dikkat etmezsek meclisin yarısının katılmadığı, üçte birinin kabul oyu verdiği, onda birinin da bir zahmet ret oyu verdiği bir tiyatral performans ile geçirecekler. Ama izlersek, verdiğimiz oyun takipçisi olursak da oy birliği ile ret edilecek.
Evet sevgili okur, o kadar çok soru ve biraz da sinir bozucu olunca kendimle söyleştim gibi oldu. Ama özetle resim çok net, bu kanun sokak hayvanlarını koruma kanunu değil, müteahhiti koruma kanunu. Bu kanun uyutmayı değil, hayvan hapishanelerinde ölümü getirme kanunu. Bu kanun meclise gelince biz ilgilenirsek ve iyice sistematik hale gelen yasama kandırmacalarını sorgularsak geçmez. Hatta 5199’u da uygulatır, 1-2 yıl içinde kısırlaşmamış sokak hayvanı kalmaz ve ülkemiz, tüm canların toplumun parçası olduğu dünya örneği ülke olma kulvarına geri döner.
….
Ortada bir taslak yok ama, benim için meclisten geçmesini isteyeceğim taslak şu son paragraf gibi bir şey olur. Taslağın gerekçeleri de bu yazıda yer verdiğimiz gibi.
Sokaktaki dostlarımıza sevgilerimizle.
Ayrıca derdim aslında siyasetin köklenen sokak hayvanları ile ilgili ranta çevirme tasarısını ifşa etmek.
Konu biraz sokak hayvanları, ama daha çok şehir hastanesi, yakılan plastik çöpler vs..
Size tasarının detayını anlatmayacağım. Çünkü hem elimizde yok ve hem mantıken diğer kanun teklifleri ile aynı olacağı iddiasındayım. Amacım sokak hayvanlarının başına geçirilen ilmiğin sağlıkta, eğitimde, barınmada, enerjide… kısaca her yerde boynumuza geçirildiğini anlatmak. TBMM’nin yasama tekniğini incelerseniz, takip edersiniz aslında siz de boş kağıda sıfırdan benzer bir kanun yazarsınız.
Size sokak hayvanları ile ilgil olası tasarıyı plastik poşetten açıklamamı ister misiniz? Bildiğiniz hikayeden konuyu anlayabiliyorsunuz.
Kısa bir arka plan bilgisi vereyim. Hayvan haklarını da savunan insanlar için bu yasa yeni bir şey değil. Haytap’ın popülasyon kontrolü üstüne bir çalışması var. Dahası da var 132 sıra sayılı Ekim 2019 tarihli 200 sayfalık hayvan hakları ile ilgili meclis araştırma komisyonu raporu var.
Yani bilmediğimiz bir şey yok. Eldeki veriler gayet yeterli. Tek eksik TBMM’nin yasama tekniğine uygun belgeler. Onu da hazır etmiyorlar ki böyle boş kağıda kanun gelsin, boş kağıda kanuna itiraz edilsin ve karalanmış boş kağıt geçsin. Çok tanıdık değil mi?
Şimdi gelelim hikayeye. (Burada soruları ben sorup, ben cevaplayacağım.. Siyasetin mevcut ruhuna uysun biraz)
1- Amaç ne?
Burada amaç şehir hastaneleri, müşteri garantili otoyollar gibi bir mevzuat hazırlamak.
2- Nasıl yani?
Nasıl sağlıkta, eğitimde, ulaşımda, atıkta para getiren ve getirmeyen işler diye bir ayrım var, burada da aynısını yapmak! Yani para getiren kısmı kendilerine, getirmeyenleri ise halka diye düşünebiliriz.
3- Bir örnek verebilir misiniz?
2016’da Elektrik Piyasası kanunu ile belediye çöpleri iklim dostu saldı. 2018’de de poşet paralı oldu ve depozito uygulaması askıya alındı. Böylece toplayabildiğin karlı olanları topla, yakabildiğini yak ki para kazanasın, gerisi de doğaya dökülmeye devem edilsin denildi. Sonra bir kanun daha geldi ve resim netleşti.
2020 Aralık ayında TBMM’den sadece 74 vekilin karşı oy kullandığı ve yine sadece 229 vekilin kabul oyu ile Türkiye Çevre Ajansı’nın kurulması ile ilgili bir kanun
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
. Bu kanunla, Çevre Bakanlığı’na paralel kâr getiren bir yapı kuruldu. Bunu Emine Erdoğan’a bağladılar. Bunu ben söylemiyorum, buyrun linki.Böylece atıkların adresleri daha netleşti. Para getiren atıklar Türkiye Çevre Ajansı için gelir kapısı, yakılabilen atıklar yakma tesisleri için gelir kapısı olurken yakılamayanlar ise ormana, dere yatağına dökülmeye devam etti.
Bu hikayeyi anımsadınız değil mi? Hatta TBMM tutanaklarında gördüğümüz “poşet yüzünden yerel seçimleri kaybettik” diyen AKP vekillerini de anımsayın.
4- Şimdi bunu sokak hayvanlarına nasıl bağlayacağız? Bir de bu ülkenin hafızasında bir
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
felaketini var. Ona da bağlamak gerekmez mi?Çok doğru bir nokta. Bu tasarı Hayırsızada 2.0 desek haksızlık etmemiş oluruz. Hayırsızada’da olay neydi? Bugün örnek gösterilen AB’den bir devletin sokak hayvanlarını öldürüp hammadde olarak kullanmak gibi saçma sapan insanlık dışı önerisi idi.
İnanmayanlar için
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
.O zaman teklife gelelim mi, aylar önce işareti verilen teklife?
5- Teklifin işareti mi verildi?
Verildi. Bu durumu hayvan haklarını önemseyenler, savunanlar çok iyi biliyor zaten. Devlet sağlıktan, eğitimden, atıktan çekilirken, para getiren ve getirmeyen diye temel bir politikayı kılavuz etmişken, bunu iktidara değil siyasete bağlamak gerekiyor.
Şöyle özetleyeyim, kamu - bir şekilde- belediyelere ilgili yasayı uygulamayarak süreci krize sokmasını istedi. Neydi bu? Kabaca kısırlaştırma ile popülasyon kontrolü ve böylece masrafsız bir sosyal devlet uygulaması. Bu durumda ameliyathane, veteriner ve kamu politikası ile sorun çözülecek idi. Ama burada bir sorun var idi. Bu çözüm daha insani, doğa ve hukuk odaklı idi ama rant ne olacaktı?
6- İki sorum var, birincisi bu belediyeler AKP belediyeleri değil mi?
Evet ama tam değil, CHP belediyeleri de var. Aydın, Ankara bunların başında. Hatta şu yazıyı mutlaka okuyun. Orada Ankara Büyükşehir’in yaptıklarına dair önemli detaylar var.
Sokak Hayvanlarına 1 TL, Barınak inşaatına 8,4 TL
7- İkinci sorum ise, peki rantı nasıl düşündüler?
Aslında örnek verdiğim CHP belediyeleri bunu çok iyi uyguladı. Ankara Büyükşehir kısırlaştırmaya para harcamak yerine misli ile paraya barınak yaptı. Yani yüzbinlerce sokak hayvanını kısırlaştırmak ve onların sağlık/beslenme ihtiyacını karşılamak yerine direkt barınak ihalesine girerek tek bir müteahhite işi vermeye çevirdiler! Rakamını da verelim, 2022 yılında “Hayvanlara veterinerlik hizmetleri (toplama, kısırlaştırma, aşılama, tedavi, kayıt altına alma, beslenmesini ve barınmasını sağlamak) vermek” için ayırılan kaynak 10 milyon TL. Bunun içinde 7 bin 500 hayvanın kısırlaştırması da var. Peki 2022’de 6 bin hayvan için barınak denilen aslında ölüm kampı olan tesis için müteahhite verilen para ne kadar? Tam 84 milyon TL.
Özetle, 2022’de ABB 7500 hayvanın kısırlaştırması dahil sokak hayvanlarının bakımına 10 milyon TL ayırırken bir müteahhite bunun 8 katından fazlasını aktardılar.
8- Ankara’da bütün sokak hayvanlarına ayrılan paranın 8 katı bir müteahhite ölüm kampı inşaatı için verildi diyorsunuz, bu inanılmaz. Başka barınak inşaat işi var mı böyle?
2021’de Bolu belediyesi barınak ve ek bina işi için ihaleye çıkmış hemde 615 milyon TL’ye. Kurtalan’da kayyım da böyle bir ihaleye çıkmış ama Seçimden sonra iptal edilmiş.
9- Siz uyutma meselesine ne diyorsunuz?
Bize uyutma lafını gösterip barınağa ikna edecekler. Çünkü hayvanları öldürme vicdanları yaralar. Ama onlar öldürmeyerek ve barınağa hapsederek vicdanlarımızdaki sızıyı dindirecek, böylece müteahhitlere iş kapısı olacak.
10- Ama o barınaklarda da ölüyor hayvanlar?
Doğru, böylece uyutmayacaklar ama bizlerin görmediği bir yerde ne olacağını bilemeyeceğiz.
Sokak Hayvanları Nakte Çevrilecek
11- Çözüm ne peki?
Öncelikle uygulanmayan yasal düzenlemelerin uygulanması. Siyaset el birliği ile kısırlaştırma meselesini öteledi ve böylece sorunu büyüttü. Sorun büyüyünce sıkışmışlık yarattılar ve barınağa bizleri mahkum ettiler. Şimdi belediyeler müteahhite para kazandırmak yerine sokak hayvanlarına harcasa, sorumsuz davranmak yerine yasal görevlerini yerine getirseler bir kaç yıl içinde dengeye kavuşacağız.
Ama dert sokak hayvanlarını nakte çevirmek, müteahhite inşaat işi çıkarmak.
12- Son bir soru, bu kanun teklifi meclise gelir mi? Geçer mi ve ne yapmak gerekiyor?
Bu teklifin meclise getirilmesi büyük cesaret ister. Geçmişte bu ülkede sokak hayvanlarına sistematik eziyet eden her siyasetçinin, her yöneticinin ilahi bir güç tarafından değil ama toplum tarafından lanetlendiğini çok iyi biliyoruz. Eğer meclise geldiğinde siyasetin oyunlarına kanarsak geçer tabi. Bunun yolu meclisi halka açmak. İçerden değil dışarıdan. Buna dikkat etmezsek meclisin yarısının katılmadığı, üçte birinin kabul oyu verdiği, onda birinin da bir zahmet ret oyu verdiği bir tiyatral performans ile geçirecekler. Ama izlersek, verdiğimiz oyun takipçisi olursak da oy birliği ile ret edilecek.
Evet sevgili okur, o kadar çok soru ve biraz da sinir bozucu olunca kendimle söyleştim gibi oldu. Ama özetle resim çok net, bu kanun sokak hayvanlarını koruma kanunu değil, müteahhiti koruma kanunu. Bu kanun uyutmayı değil, hayvan hapishanelerinde ölümü getirme kanunu. Bu kanun meclise gelince biz ilgilenirsek ve iyice sistematik hale gelen yasama kandırmacalarını sorgularsak geçmez. Hatta 5199’u da uygulatır, 1-2 yıl içinde kısırlaşmamış sokak hayvanı kalmaz ve ülkemiz, tüm canların toplumun parçası olduğu dünya örneği ülke olma kulvarına geri döner.
….
Ortada bir taslak yok ama, benim için meclisten geçmesini isteyeceğim taslak şu son paragraf gibi bir şey olur. Taslağın gerekçeleri de bu yazıda yer verdiğimiz gibi.
Sokaktaki dostlarımıza sevgilerimizle.
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.