Didem Seymen / Haber Merkezi-Bu mevsimde birçok kişide moral bozukluğu ve yorgunluk görülebiliyor. Güneşin etkisini yitirmesiyle serotonin azalması ve melatonin artışı gibi hormonal değişiklikler, sonbahar depresyonuna neden olabiliyor.Uzmanlar, ruh halini korumak için şu önerilerde bulunuyor: “Temiz havada düzenli egzersiz yapın, dışarıda vakit geçirin, uyku ve uyanma saatlerini sabit tutarak biyolojik ritminizi düzenleyin, pencereleri açıp ışık alın, sıcak banyo yapın, mevsim gıdalarını tüketin.”
‘Kadınlarda daha çok görülüyor’
Klinik Psikolog Beldem Sekban: “Sonbahar depresyonu, kasım ayından mart ayına kadar süren, güneş ışığındaki azalmaya bağlı ortaya çıkan bir depresyon çeşididir. Epifiz bezi karanlık ortamlarda melatonin hormonu üretimini artırır. Melatonin ve serotonin dengesinin değişmesiyle kişi mutsuzluk, umutsuzluk, kaygı, sinirlilik, karamsarlık, değersizlik hisleriyle enerji düşüklüğü, çabuk yorulma, uyku ve iştah bozulmaları gibi depresif semptomlar yaşayabilir. Günlerin kısalması, hava koşullarının değişmesi ve güneş ışığının azalması bazı bireylerde olumsuz düşünceleri tetikler. Bu olumsuz düşünceler sosyal etkinliklerden uzaklaşmaya, daha az hareket etmeye ve zevk alınan aktiviteleri bırakmaya yol açar. Kadınlarda bu durum dört kat fazladır. Her yaş ve cinsiyette, gün ışığından daha fazla yararlanmak, düzenli egzersiz ve sosyal destek almak bu dönemi atlatmaya yardımcı olur. İleri aşamada uzmandan destek alınmalı.”
‘İnsanı çökertebilir’
Psikiyatri Uzmanı Uzman Dr. Şule Sözen (Medical Park Bahçelievler Hastanesi): “Sonbahar depresyonu, mevsim geçişinde ortaya çıkan, yaygın görülen bir duygu durum değişikliğidir. Bu durum bazen kişinin hayat kalitesini etkileyecek çökkünlüğe sebep olabilir. Çoğunlukla güneş ışığının azalması ve buna bağlı vücudun sirkadiyen ritminin değişmesi en önemli nedendir. Birçok kişi olağandışı yorgunluk tarif eder. Bu durum uzun sürerse isteksizliğe sebep olabilir. Buna uykunun ve iştahın artması, dinlenememe duygusu, saç ve cilt değişiklikleri gibi belirtiler eşlik eder. Kadınlarda, daha önce depresyon geçirmiş olanlarda ve ailesel yatkınlığı olan kişilerde daha sık rastlanır ve erken önlem alınması gerekir. Açık hava yürüyüşleri, doğayla iç içe aktiviteler, egzersiz, sosyal temas ve sağlıklı beslenme, süreci dengelemeye yardımcı olur. Bunlar yeterli olmadığında tedavi düşünülebilir.”
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
