Big
Forum Üyesi
- Katılım
- 18 Eki 2022
- Mesajlar
- 1,811
- Puanları
- 0
Dünyanın başkenti Washington’da NATO’nun kuruluşunun 75. yıldönümünü kutlamak için bir zirve toplantısı yapıldı. Toplantıya, AKP Genel Başkanı olan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan dahil, NATO ülkelerinin bütün liderleri katıldı. Şahsım Cumhurbaşkanı her zamanki gibi itibardan tasarruf etmeyi bir yana bırakın, daha gösterişli biçimde Washington’a gitti. Beraberinde, birisi askeri kargo uçağı olmak üzere beş devasa jet, saymakla bitmeyecek limuzinler, Washington’daki steak house’larda kazandıkları paraları “ezmek” için sabırsızlanan yandaş gazeteci ordusunu götürdü. Bu gazetecimsi zevatın Washington seyahatinde yapacak başka işleri pek olmadı. Bir de tabii şehrin üst düzey Chevy Chase semtindeki lüks mağazalardan alışveriş yapmak. Yoksa daha ucuz ürünlerin satıldığı, Virginia kesimindeki Pentagon Mall’a mı gitmişlerdi acaba?
Neyse konumuz bu değil. Yazıya biraz renk katmak için yazdım. Şimdi esas konumuza gelelim.
Altı ay kadar önce Karadeniz’e kıyıdar ülkeler Türkiye, Bulgaristan ve Romanya bölge sularındaki mayınlara karşı önlem alınması ve temizlenmesi amacıyla NATO bünyesinde faaliyet gösterecek Black Sea Mine Countermeasures Task Force (Karadeniz’de Mayınlara Karşı Önlem Görev Gücü) kurulması için bir mutabakat belgesi imzaladılar. NATO zirvesinden bir hafta kadar önce de üç ülke deniz kuvvetlerinin üst rütbeli komutanları görev gücünü İstanbul’da düzenlenen bir törenle hayata geçirdiler. Nedense bizim medya bu habere pek itibar etmedi.
Rusya’nın denizden Ukrayna’ya karşı bir ablukasını engellemeye yönelik olduğu açıkça anlaşılan bu görev gücüyle ilgili Defense News isimli savunma haberlerinin yer aldığı internet sitasinde bir yazı yayımlandı.”Üç NATO Müttefiki Karadeniz Görev Gücünü Hayata Geçirdi” başlıklı yazı şöyle:
“Türkiye,Romanya ve Bulgaristan Karadeniz’de mayın savaşlarını önlemeye yönelik görev gücünü hayata geçirdi. Bu hamlenin zamanlaması Ukrayna’nın Rusya’nın denizden saldırılarını püskürtmeye devam ettiği bir döneme denk gelmesi ilginç
“Romanya Deniz Kuvvetleri Komutanı Koramiral Mihai Panait, ‘Bu görev gücü bizim ortaklaşa operasyon yeteneğimizi güçlendirmekle kalmıyor, aynı zamanda Montrö Sözleşmesi’ne saygı çerçevesinde üç NATO ülkesine, sert çatışmalara sahne olan bu bölgede güvenli deniz taşımacılığını güvence altına almaları sorumluluğunu veriyor. ‘
“Karadeniz, Türkiye,Bulgaristan ve Romanya’nın müttefiki olduğu NATO için stratejik öneme sahip. Geçen yıl NATO , müttefiklerine, Montrö Sözleşmesi çerçevesinde bölgenin güvenlik ve istikrarını sağlamaları çağırısında bulunmuştu. Türkiye, Montrö Sözleşmesi gereği İstanbul ve Çanakkale Boğazları’ndan geçen ticari ve askeri gemilerin geçişlerini denetleyip yönetiyor.
“Türk Deniz Kuvvetleri’nden Tuğamiral Yusuf Akyüz görev gücüne komuta ediyor. Görev gücünün ilk tatbikatı 1-16 Haziran tarihleri arasında devam ediyor. İkinci tatbikat 20-29 Eylül’de, üçüncüsü ise 3-13 Kasım tarihleri arasında yapılacak.
“Bulgaristan Ocak 2,2025’te görev gücünün komutasını Türkiye’den devralacak. Şimdilik görev gücünün bayrak gemisi TCG Yzb.Güngör Durmuş. Görev gücündeki diğer gemiler Bulgaristan’dan mayın tarama gemisi BGS Struma, Romanya’dan mayın tarama gemisi ROS Slt. Alexandru Axente ve Türkiye’den mayın tarama gemisi TCG Akçay.”
Bunları yazarken geçen yıl Kasım ayında gündeme düşen tuhaf bir konuşmayı hatırladım. Bizim Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu bir törende yaptığı konuşmada şunları söylemişti:
“Bildiğiniz gibi NATO Karadeniz’de bazı tedbirler almaya çalışıyor. Ancak Karadeniz’de bu tedbirleri biz kendimiz alacağımızı ifade edip NATO’yu veya Amerika’yı Karadeniz’de istemediğimizi beyan ediyoruz.”
Tatlıoğlu ayrıca Karadeniz’de çok tehlikeli mayınlar bulunduğunu tespit ettiklerini belirttikten sonra hızını alamayıp şunları eklemişti:
“Karadeniz’de bu mayınlarla mücadele ediyoruz. Amacımız Montrö’ye uyulsun. Karadeniz’de biz bütün güvenliği sağlarız, Türkiye olarak. Karadeniz’i bir Ortadoğu’ya çevirmesinler. Dolayısıyla Karadeniz’e herhangi bir ülkenin veya NATO’nun girmesini istemiyoruz.”
Dikkatinizi çekerim. Oramiral Tatlıoğlu’nun bu sözleri söylemesinden aşağı yukarı bir buçuk ay sonra NATO bünyesindeki Karadeniz’de Mayınlara Karşı Önlem Görev Gücü kuruldu. Tatlıoğlu’nun Kasım 2023’te yaptığı bu “parlak” konuşma, diplomatik çevrelerce “NATO müttefiki bir ülkenin deniz kuvvetleri komutanı tarafından telaffuz edilmemesi gereken sözler” olarak çokça eleştirilmişti. Tatlıoğlu’nun o sözleri neden söylediğini bilmiyoruz. Bildiğimiz, o konuşmadan bir buçuk-iki ay sonra sözkonusu görev gücünün kurulduğu ve dönem başkanlığına Türkiye’nin komuta ettiği. “Boğaz dokuz boğumdur. Sekizi yutkunmak, biri de konuşmak için,” derler. Bir başka özdeyişimiz de, “Büyük lokma yut, büyük laf söyleme”dir. Hem NATO müttefiki olup hem Avrasyacılık oynamaya çalışmak sökmüyor kardeşim! Hele de, bu bölge benden sorulur, tafraları atarsan çok geçmeden sana yerini hatırlatıverirler
Neyse konumuz bu değil. Yazıya biraz renk katmak için yazdım. Şimdi esas konumuza gelelim.
Altı ay kadar önce Karadeniz’e kıyıdar ülkeler Türkiye, Bulgaristan ve Romanya bölge sularındaki mayınlara karşı önlem alınması ve temizlenmesi amacıyla NATO bünyesinde faaliyet gösterecek Black Sea Mine Countermeasures Task Force (Karadeniz’de Mayınlara Karşı Önlem Görev Gücü) kurulması için bir mutabakat belgesi imzaladılar. NATO zirvesinden bir hafta kadar önce de üç ülke deniz kuvvetlerinin üst rütbeli komutanları görev gücünü İstanbul’da düzenlenen bir törenle hayata geçirdiler. Nedense bizim medya bu habere pek itibar etmedi.
Rusya’nın denizden Ukrayna’ya karşı bir ablukasını engellemeye yönelik olduğu açıkça anlaşılan bu görev gücüyle ilgili Defense News isimli savunma haberlerinin yer aldığı internet sitasinde bir yazı yayımlandı.”Üç NATO Müttefiki Karadeniz Görev Gücünü Hayata Geçirdi” başlıklı yazı şöyle:
“Türkiye,Romanya ve Bulgaristan Karadeniz’de mayın savaşlarını önlemeye yönelik görev gücünü hayata geçirdi. Bu hamlenin zamanlaması Ukrayna’nın Rusya’nın denizden saldırılarını püskürtmeye devam ettiği bir döneme denk gelmesi ilginç
“Romanya Deniz Kuvvetleri Komutanı Koramiral Mihai Panait, ‘Bu görev gücü bizim ortaklaşa operasyon yeteneğimizi güçlendirmekle kalmıyor, aynı zamanda Montrö Sözleşmesi’ne saygı çerçevesinde üç NATO ülkesine, sert çatışmalara sahne olan bu bölgede güvenli deniz taşımacılığını güvence altına almaları sorumluluğunu veriyor. ‘
“Karadeniz, Türkiye,Bulgaristan ve Romanya’nın müttefiki olduğu NATO için stratejik öneme sahip. Geçen yıl NATO , müttefiklerine, Montrö Sözleşmesi çerçevesinde bölgenin güvenlik ve istikrarını sağlamaları çağırısında bulunmuştu. Türkiye, Montrö Sözleşmesi gereği İstanbul ve Çanakkale Boğazları’ndan geçen ticari ve askeri gemilerin geçişlerini denetleyip yönetiyor.
“Türk Deniz Kuvvetleri’nden Tuğamiral Yusuf Akyüz görev gücüne komuta ediyor. Görev gücünün ilk tatbikatı 1-16 Haziran tarihleri arasında devam ediyor. İkinci tatbikat 20-29 Eylül’de, üçüncüsü ise 3-13 Kasım tarihleri arasında yapılacak.
“Bulgaristan Ocak 2,2025’te görev gücünün komutasını Türkiye’den devralacak. Şimdilik görev gücünün bayrak gemisi TCG Yzb.Güngör Durmuş. Görev gücündeki diğer gemiler Bulgaristan’dan mayın tarama gemisi BGS Struma, Romanya’dan mayın tarama gemisi ROS Slt. Alexandru Axente ve Türkiye’den mayın tarama gemisi TCG Akçay.”
Bunları yazarken geçen yıl Kasım ayında gündeme düşen tuhaf bir konuşmayı hatırladım. Bizim Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu bir törende yaptığı konuşmada şunları söylemişti:
“Bildiğiniz gibi NATO Karadeniz’de bazı tedbirler almaya çalışıyor. Ancak Karadeniz’de bu tedbirleri biz kendimiz alacağımızı ifade edip NATO’yu veya Amerika’yı Karadeniz’de istemediğimizi beyan ediyoruz.”
Tatlıoğlu ayrıca Karadeniz’de çok tehlikeli mayınlar bulunduğunu tespit ettiklerini belirttikten sonra hızını alamayıp şunları eklemişti:
“Karadeniz’de bu mayınlarla mücadele ediyoruz. Amacımız Montrö’ye uyulsun. Karadeniz’de biz bütün güvenliği sağlarız, Türkiye olarak. Karadeniz’i bir Ortadoğu’ya çevirmesinler. Dolayısıyla Karadeniz’e herhangi bir ülkenin veya NATO’nun girmesini istemiyoruz.”
Dikkatinizi çekerim. Oramiral Tatlıoğlu’nun bu sözleri söylemesinden aşağı yukarı bir buçuk ay sonra NATO bünyesindeki Karadeniz’de Mayınlara Karşı Önlem Görev Gücü kuruldu. Tatlıoğlu’nun Kasım 2023’te yaptığı bu “parlak” konuşma, diplomatik çevrelerce “NATO müttefiki bir ülkenin deniz kuvvetleri komutanı tarafından telaffuz edilmemesi gereken sözler” olarak çokça eleştirilmişti. Tatlıoğlu’nun o sözleri neden söylediğini bilmiyoruz. Bildiğimiz, o konuşmadan bir buçuk-iki ay sonra sözkonusu görev gücünün kurulduğu ve dönem başkanlığına Türkiye’nin komuta ettiği. “Boğaz dokuz boğumdur. Sekizi yutkunmak, biri de konuşmak için,” derler. Bir başka özdeyişimiz de, “Büyük lokma yut, büyük laf söyleme”dir. Hem NATO müttefiki olup hem Avrasyacılık oynamaya çalışmak sökmüyor kardeşim! Hele de, bu bölge benden sorulur, tafraları atarsan çok geçmeden sana yerini hatırlatıverirler
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.