NASA ve ABD Hava Kuvvetleri işbirliğiyle gerçekleşen çalışmada 6G internetin mümkün olmasını sağlayacağına inanılan terahertz aralığını kullanan ekip, bilgiyi iki kilometre boyunca iletti.
Terahertz kavramı, 5G'nin 71 gigahertz sınırını aşan, 100 gigahertz'in üzerindeki bir dizi frekansı tanımlamak için kullanılıyor. Söz konusu aralık, kablosuz 6G internetin icat edilmesinin anahtarı niteliğinde.
Terahertz bandında sinyal göndermenin mümkün olduğu, önceki çalışmalarda kanıtlanmıştı.
Ancak bu gönderimi uzak mesafeler arasında gerçekleştirmek mümkün olmamıştı.
Hakemli bilimsel dergi Nature Electronics'te yayımlanan yeni çalışmada, ABD Hava Kuvvetleri Üssü'nde 4 gün geçiren araştırma ekibi, NASA'nın ve Amazon'un sağladığı bilgi teknolojilerinden yararlanarak iki kilometrelik bir bağlantı oluşturmayı başardı.
Bu, dünya üzerinde bugüne kadar kurulmuş en uzun terahertz bağlantısı oldu.
Araştırmacılara göre kablosuz terahertz teknolojisi hayata geçirilirse internet için gerekli altyapının kurulamadığı bölgelerde büyük avantaj sağlanabilir.
Araştırma ekibinin lideri Josep Jornet, "Size optik altyapı sorunları olmaksızın, optik benzeri bağlantı sağlayabilecek bir teknoloji öneriyoruz" diye konuştu.
Öte yandan 6G internetin engellere karşı 5G'ye kıyasla çok daha hassas olacağı düşünülüyor. Bir diğer deyişle sinyalin hedefe doğru hızla hareket edebilmesi için herhangi bir engele çarpmaması gerekiyor.
Bu da aslında teknolojinin ilk etapta açık araziler için daha uygun olabileceği anlamına geliyor.
"Görüş hattına sahip olmalısınız" diyen Jornet, konuyla ilgili şu açıklamada bulundu:
Yani aksi takdirde bir dizi delik açarak fiber optik yerleştirmek zorunda kalacak olan çiftlikler ve boş araziler arasındaki kuleleri bağlamak için ideal bir teknoloji.
6G'nin hayata geçmesi durumunda kullanıcıların interneti nasıl deneyimleyeceğini yorumlayan Jornet, "Aniden ağınızın daha hızlı olduğunu fark edeceksiniz" diye ekledi:
Zira çoğu zaman darboğazı yaratan, telefonunuz değil, altyapının kendisidir. Bizim yaptığımız şey de altyapıyı hızlandırmak.
Terahertz kavramı, 5G'nin 71 gigahertz sınırını aşan, 100 gigahertz'in üzerindeki bir dizi frekansı tanımlamak için kullanılıyor. Söz konusu aralık, kablosuz 6G internetin icat edilmesinin anahtarı niteliğinde.
Terahertz bandında sinyal göndermenin mümkün olduğu, önceki çalışmalarda kanıtlanmıştı.
Ancak bu gönderimi uzak mesafeler arasında gerçekleştirmek mümkün olmamıştı.
Hakemli bilimsel dergi Nature Electronics'te yayımlanan yeni çalışmada, ABD Hava Kuvvetleri Üssü'nde 4 gün geçiren araştırma ekibi, NASA'nın ve Amazon'un sağladığı bilgi teknolojilerinden yararlanarak iki kilometrelik bir bağlantı oluşturmayı başardı.
Bu, dünya üzerinde bugüne kadar kurulmuş en uzun terahertz bağlantısı oldu.
Araştırmacılara göre kablosuz terahertz teknolojisi hayata geçirilirse internet için gerekli altyapının kurulamadığı bölgelerde büyük avantaj sağlanabilir.
Araştırma ekibinin lideri Josep Jornet, "Size optik altyapı sorunları olmaksızın, optik benzeri bağlantı sağlayabilecek bir teknoloji öneriyoruz" diye konuştu.
Öte yandan 6G internetin engellere karşı 5G'ye kıyasla çok daha hassas olacağı düşünülüyor. Bir diğer deyişle sinyalin hedefe doğru hızla hareket edebilmesi için herhangi bir engele çarpmaması gerekiyor.
Bu da aslında teknolojinin ilk etapta açık araziler için daha uygun olabileceği anlamına geliyor.
"Görüş hattına sahip olmalısınız" diyen Jornet, konuyla ilgili şu açıklamada bulundu:
Yani aksi takdirde bir dizi delik açarak fiber optik yerleştirmek zorunda kalacak olan çiftlikler ve boş araziler arasındaki kuleleri bağlamak için ideal bir teknoloji.
6G'nin hayata geçmesi durumunda kullanıcıların interneti nasıl deneyimleyeceğini yorumlayan Jornet, "Aniden ağınızın daha hızlı olduğunu fark edeceksiniz" diye ekledi:
Zira çoğu zaman darboğazı yaratan, telefonunuz değil, altyapının kendisidir. Bizim yaptığımız şey de altyapıyı hızlandırmak.
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
