E-devlet üzerinde yapılan incelemeler bir süredir, tedirgin edici sonuçlar veriyor. İlk olarak insanların evlerinde, tanımadıkları kişilerin ikamet ettiği ortaya çıktı, daha sonra istekleri dışında parti üyesi yapıldıkları.
İçişleri Bakanlığı bu konuda bir açıklama yapmazken, AK Partililer, sorunun sistemden kaynaklandığı ve giderildiğini savundular. CHP’liler ise, bütün bunların, “kasıt mı, suistimal mi, yoksa gelecek dönük bir plan” mı olduğunu soruyor.
İzinsiz Parti Üyeliği Suç
Kişilerin izinsiz parti üyelikleri yargı konusu. Bu konudaki örneklerden biri AK Parti İzmit eski ilçe başkanı Ali Korkmaz’ın yargılandığı dava. 2011-2017 arasında ilçe başkanlığı yapan Korkmaz, 2009 yılında yapılan üç üye kaydı nedeniyle yargılandı.
Muhalif’e, yargılanmasını anlatan Korkmaz, “İktidar partisi olunca yoğun bir üye katılımı oluyordu. O dönemde üyelerin güncellenmesi, şimdiki gibi değildi. Şu anda sisteme girdiğinde, başka bir siyasi partide görevi varsa, sistem kabul etmiyor ama o dönem öyle bir durum yoktu. 2009 yılında benden önceki dönemde Saadet Partisi, DYP ve CHP üyelikleri olmasına rağmen, üç kişi, belki unutmuşlar, üyeliklerini silmeden AK Parti’ye üye olmuşlar.” dedi.
Korkmaz, konuyu önce önemsemediklerini ve 2 ay 2 gün hapis cezası aldığını ancak üst mahkemeye itiraz ettiklerini belirtti.
“Bu kişilerin kendi imzalarıyla üyelik başvurularını arşivden çıkardık ve bununla beraat ettik. Üyelikleri düşürüldü. Bu kişilerin itirazları vardı ama imzalarının ortaya çıkmasıyla dava beraatla sonuçlandı. Ama imzasız belgesiz üye kaydı yapılıyorsa o bir suçtur. Islak imzanın olması lazım ki, parti üyelikleri sistemde yeralsın. Islak imza olmadığı takdirde, bunu yapan parti yöneticileri kimlerse, onlara sorumluluk yükler. Ama eğer başka partide üyeliği devam ediyorsa, üç ya da altı ayda bir bu üyelikler Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından güncellendiğinde sistemsel olarak iki partiden birden düşer üyeliği.”
“Kasıt, suistimal, gelecek dönük bir plan var mı?”
CHP Genel Başkan Yardımcısı Onursal Adıgüzel, kişilerin bilgileri dışında kişisel bilgileri kullanılarak izinsiz parti üyelikleri olan kişilerin dava açmaları gerektiğini söyledi.
Muhalif’e değerlendirme yapan Adıgüzel, e-devlet üzerinde bazı sorunlar olduğunu, AK Parti ve MHP’lilerin ise, “sistemsel bir sorun olduğunu ve giderildiğini” söylediklerini bildirdi.
Adıgüzel, bu tartışmaların seçimlerde “mükerrer seçmen” olup olmadığı sorusunu gündeme getirdiğini ancak yaptıkları incelemelere göre böyle bir şeyin olmadığını söyledi.
Adıgüzel, “Seçmen listelerini TC kimlik numarası ile kontrol ediyoruz. Seçmenin iki yerde görünüp görünmediğini bulabiliyoruz. Ama mesele mükerrer seçmen meselesi değil. Başka bir şey olabilir diye bir tedirginlik var. Seçim popüler bir konu olduğu için o konu gündeme geliyor. Tedirginliği ortadan kaldırması gereken, İçişleri Bakanlığı, Nüfus İdaresi, Vatandaşlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü. Sorunun nereden kaynaklandığı konusunda, şeffaf bir şekilde açıklama yapılması lazım. Tane tane üstüne basarak soruyoruz: Açık mı var, kasıt mı var, görevi suistimal mı var, yoksa geleceğe dönük bir plan mı var?” dedi.
AK Parti: “Art niyet yok”
TBMM Göç ve Uyum Alt Komisyonu Başkanı AK Partili Atay Uslu, Meclis genel kurulundaki konuşmasında, sadece bin iki yüz adres beyanında sorun görüldüğünü ve giderildiğini belirterek, bir art niyetin olmadığını söyledi.
“Adres Kayıt Sistemi’nin özü beyana dayanmaktadır. Beyanlar farklı şekillerde zaman zaman kontrol edilir, gerektiğinde de kolluk güçleri tarafından tahkikatları yapılır. Kamuoyunda konu edilen olay teknik bir sorun olarak tespit edilmiş, sistemin çapraz sorgu kabiliyeti sayesinde görülmüş ve giderilmiştir. Çapraz sorgu kabiliyeti nedir? İçişleri Bakanlığımız konuyu incelemiş, 80 milyon adres beyanının içerisinde 1.200 adres kaydı sorunu görülmüş ve bu giderilmiştir. 2021 yılından itibaren İçişleri Bakanlığı bir modülü devreye sokuyor, çapraz sorgu modülü. Nedir biliyor musunuz? Aynı hanede oturan kişi belgesi sorgulama modülü. Bu modül açılmadan önce vatandaşlarımız aynı evde oturdukları kişileri göremiyordu. Vatandaşımız, kendi adresinde kimler oturuyor, bu modül sayesinde görüyor. Dolayısıyla bu modül, hem şeffaf hem sağlıklı hem de güncel bilgi tutulmasını kolaylaştırıyor. Eğer bir art niyet olsaydı, şeffaflıktan uzak davranılmak istenseydi böyle bir hizmeti niye devreye alır ki?”
“Yüz Bin Terör Savaşçısına Giriş Yasağı”
Uslu, e-devlet sisteminin, güvenliği, güvenilirliği ve şeffaflığı sağladığını ve terörü önlediğini belirtti.
“Bu sistem ülkemiz açısından risk oluşturmaktan öte, bugün sağlanan güven ve huzur ortamının oluşmasında çok büyük katkılar ortaya koymaktadır. E-devlet olsun, Göç Net olsun, Adres Kayıt Sistemi, MERNİS sistemi bizim huzur ve güvenliğimize katkı sunuyor. Bakın, mesela yabancı terör savaşçılarıyla mücadelede Türkiye önemli bir merhale, bir başarı katetti. Burada, bu sistemin varlığı ve bu sistemlerin sınır kapılarındaki sistemlerle veya güvenlik güçlerinin sistemleriyle konuşmasında ve entegrasyonunda önemli bir etki var. 2011 yılından bugüne kadar 9 binden fazla yabancı terör savaşçısı sınır dışı edilmiş, 100 bin tanesine giriş yasağı konulmuş; hep bu sistemlerin katkısıyla bunlar sağlanmış. Bugün yabancıların biz, bakın, yalnızca kişisel kayıtlarını değil, biyometrik kayıtlarını, parmak izlerini bile alıyoruz. Türkiye'de bulunan 3 milyon 600 bin Suriyeli’nin, Türkiye'de bulunan 300 bin uluslararası koruma statüsündeki yabancının, Türkiye'de bulunan 1 milyon 300 bin ikametlinin yani toplam 5 milyon 300 bin göçmenin parmak izi dâhil bütün biyometrik kayıtları tutulmaktadır. Dolayısıyla, bunlar güvenlik birimleriyle, sınırla entegre edilmekte ve birbirleriyle konuşturulmakta ve güvenlik sağlanmaktır.”
İçişleri Bakanlığı bu konuda bir açıklama yapmazken, AK Partililer, sorunun sistemden kaynaklandığı ve giderildiğini savundular. CHP’liler ise, bütün bunların, “kasıt mı, suistimal mi, yoksa gelecek dönük bir plan” mı olduğunu soruyor.
İzinsiz Parti Üyeliği Suç
Kişilerin izinsiz parti üyelikleri yargı konusu. Bu konudaki örneklerden biri AK Parti İzmit eski ilçe başkanı Ali Korkmaz’ın yargılandığı dava. 2011-2017 arasında ilçe başkanlığı yapan Korkmaz, 2009 yılında yapılan üç üye kaydı nedeniyle yargılandı.
Muhalif’e, yargılanmasını anlatan Korkmaz, “İktidar partisi olunca yoğun bir üye katılımı oluyordu. O dönemde üyelerin güncellenmesi, şimdiki gibi değildi. Şu anda sisteme girdiğinde, başka bir siyasi partide görevi varsa, sistem kabul etmiyor ama o dönem öyle bir durum yoktu. 2009 yılında benden önceki dönemde Saadet Partisi, DYP ve CHP üyelikleri olmasına rağmen, üç kişi, belki unutmuşlar, üyeliklerini silmeden AK Parti’ye üye olmuşlar.” dedi.
Korkmaz, konuyu önce önemsemediklerini ve 2 ay 2 gün hapis cezası aldığını ancak üst mahkemeye itiraz ettiklerini belirtti.
“Bu kişilerin kendi imzalarıyla üyelik başvurularını arşivden çıkardık ve bununla beraat ettik. Üyelikleri düşürüldü. Bu kişilerin itirazları vardı ama imzalarının ortaya çıkmasıyla dava beraatla sonuçlandı. Ama imzasız belgesiz üye kaydı yapılıyorsa o bir suçtur. Islak imzanın olması lazım ki, parti üyelikleri sistemde yeralsın. Islak imza olmadığı takdirde, bunu yapan parti yöneticileri kimlerse, onlara sorumluluk yükler. Ama eğer başka partide üyeliği devam ediyorsa, üç ya da altı ayda bir bu üyelikler Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından güncellendiğinde sistemsel olarak iki partiden birden düşer üyeliği.”
“Kasıt, suistimal, gelecek dönük bir plan var mı?”
CHP Genel Başkan Yardımcısı Onursal Adıgüzel, kişilerin bilgileri dışında kişisel bilgileri kullanılarak izinsiz parti üyelikleri olan kişilerin dava açmaları gerektiğini söyledi.
Muhalif’e değerlendirme yapan Adıgüzel, e-devlet üzerinde bazı sorunlar olduğunu, AK Parti ve MHP’lilerin ise, “sistemsel bir sorun olduğunu ve giderildiğini” söylediklerini bildirdi.
Adıgüzel, bu tartışmaların seçimlerde “mükerrer seçmen” olup olmadığı sorusunu gündeme getirdiğini ancak yaptıkları incelemelere göre böyle bir şeyin olmadığını söyledi.
Adıgüzel, “Seçmen listelerini TC kimlik numarası ile kontrol ediyoruz. Seçmenin iki yerde görünüp görünmediğini bulabiliyoruz. Ama mesele mükerrer seçmen meselesi değil. Başka bir şey olabilir diye bir tedirginlik var. Seçim popüler bir konu olduğu için o konu gündeme geliyor. Tedirginliği ortadan kaldırması gereken, İçişleri Bakanlığı, Nüfus İdaresi, Vatandaşlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü. Sorunun nereden kaynaklandığı konusunda, şeffaf bir şekilde açıklama yapılması lazım. Tane tane üstüne basarak soruyoruz: Açık mı var, kasıt mı var, görevi suistimal mı var, yoksa geleceğe dönük bir plan mı var?” dedi.
AK Parti: “Art niyet yok”
TBMM Göç ve Uyum Alt Komisyonu Başkanı AK Partili Atay Uslu, Meclis genel kurulundaki konuşmasında, sadece bin iki yüz adres beyanında sorun görüldüğünü ve giderildiğini belirterek, bir art niyetin olmadığını söyledi.
“Adres Kayıt Sistemi’nin özü beyana dayanmaktadır. Beyanlar farklı şekillerde zaman zaman kontrol edilir, gerektiğinde de kolluk güçleri tarafından tahkikatları yapılır. Kamuoyunda konu edilen olay teknik bir sorun olarak tespit edilmiş, sistemin çapraz sorgu kabiliyeti sayesinde görülmüş ve giderilmiştir. Çapraz sorgu kabiliyeti nedir? İçişleri Bakanlığımız konuyu incelemiş, 80 milyon adres beyanının içerisinde 1.200 adres kaydı sorunu görülmüş ve bu giderilmiştir. 2021 yılından itibaren İçişleri Bakanlığı bir modülü devreye sokuyor, çapraz sorgu modülü. Nedir biliyor musunuz? Aynı hanede oturan kişi belgesi sorgulama modülü. Bu modül açılmadan önce vatandaşlarımız aynı evde oturdukları kişileri göremiyordu. Vatandaşımız, kendi adresinde kimler oturuyor, bu modül sayesinde görüyor. Dolayısıyla bu modül, hem şeffaf hem sağlıklı hem de güncel bilgi tutulmasını kolaylaştırıyor. Eğer bir art niyet olsaydı, şeffaflıktan uzak davranılmak istenseydi böyle bir hizmeti niye devreye alır ki?”
“Yüz Bin Terör Savaşçısına Giriş Yasağı”
Uslu, e-devlet sisteminin, güvenliği, güvenilirliği ve şeffaflığı sağladığını ve terörü önlediğini belirtti.
“Bu sistem ülkemiz açısından risk oluşturmaktan öte, bugün sağlanan güven ve huzur ortamının oluşmasında çok büyük katkılar ortaya koymaktadır. E-devlet olsun, Göç Net olsun, Adres Kayıt Sistemi, MERNİS sistemi bizim huzur ve güvenliğimize katkı sunuyor. Bakın, mesela yabancı terör savaşçılarıyla mücadelede Türkiye önemli bir merhale, bir başarı katetti. Burada, bu sistemin varlığı ve bu sistemlerin sınır kapılarındaki sistemlerle veya güvenlik güçlerinin sistemleriyle konuşmasında ve entegrasyonunda önemli bir etki var. 2011 yılından bugüne kadar 9 binden fazla yabancı terör savaşçısı sınır dışı edilmiş, 100 bin tanesine giriş yasağı konulmuş; hep bu sistemlerin katkısıyla bunlar sağlanmış. Bugün yabancıların biz, bakın, yalnızca kişisel kayıtlarını değil, biyometrik kayıtlarını, parmak izlerini bile alıyoruz. Türkiye'de bulunan 3 milyon 600 bin Suriyeli’nin, Türkiye'de bulunan 300 bin uluslararası koruma statüsündeki yabancının, Türkiye'de bulunan 1 milyon 300 bin ikametlinin yani toplam 5 milyon 300 bin göçmenin parmak izi dâhil bütün biyometrik kayıtları tutulmaktadır. Dolayısıyla, bunlar güvenlik birimleriyle, sınırla entegre edilmekte ve birbirleriyle konuşturulmakta ve güvenlik sağlanmaktır.”