Eylül ayının hayatımda önemli bir rolü var. Hani derler ya hayatta her şey düz gitmez. Hayat inişler ve çıkışlarla doludur. Ben de bunu şöyle söylüyorum: Hayat dama kareli bir yer döşemesi gibidir. Yerde beyaz kareler ve siyah kareler arka arkaya gelirler. Beyaz kareler hayattaki mutlu zamanları, siyah kareler ise üzüntülü zamanları temsil eder. Hayat sadece beyaz veya sadece siyah değildir. Mühim olan siyah kareler yaşanırken arkasından beyaz geleceğini düşünüp mücadele etmektir. Böylece hayatımızın devamını sağlayabiliriz.
Eylüle gelince ilk beyaz kare ile başlayalım. Dört Eylül’de ilk torunum doğdu . Ailemizde büyük sevinç yaratan bu doğum hayatımın en önemli beyaz karelerinden biridir.
Ardından hemen 6-7 Eylül 1955’te olan olayları hatırlıyorum. İstanbul’un en iyi semtleri yakılıp yıkılmıştı. Ben bu olaylara tanık olmuştum. Ailemiz çok sarsılmıştı ve ben bu acıyı onlarla beraber yaşamış ve çok korkmuştum. Ama Annem , o güçlü kadın hepimizi cesaretlendirmiş ve yakında iyi günlerin geleceğini bizlere aşılamıştı.
Bu siyah kareden sonra 9 Eylül’de iyi bir beyaz kare gelmişti. İzmir’in kurtuluşu tüm Türkiye’yi sevindirdiği gibi ailemizi de çok sevindirmiş bir beyaz karedir. Bugün ile ilgili bir bilgiyi sizinle paylaşmayı gurur ile istiyorum. İzmir’de işgal zamanında Musevi Cemaati işgal emirlerine uymamış , onların bayraklarını asmamıştır. Bilakis Nesim Navaro adlı Bergamalı bir Musevi vatandaş İzmir’de Kramer Palas otelinde Yunan bayrağını indirip yırtmış ve işgal eden Yunan askerlerden ölümüne dayak yerken İngiliz askerler tarafından kurtarılıp hapsedilmişti.
İzmir’i kurtaran 1. Ordu Komutanı Sakallı Nurettin Paşa Nesim beye bir teşekkür mektubu yollamıştır.
9 Eylül 1922’de İzmir’i kurtaran 1.Ordu’nun Kumandanı Sakallı Nurettin Paşa’nın ölüm cezasından sağ olarak kurtulmayı başaran Nesim Navaro’ya gönderdiği mektupta şu cümleler yer almaktadır;
“Azizim Nesim Navaro Efendi,
Bidayeti mütarekede, en zayıf zamanımızda Amiral Dixon’un İzmir’e geldiği gün, İzmirli Yunanlı-Rum palikaryaların Amiral’e bir cemile olarak Kramer Palas’a çektikleri Yunan bayrağını yerinden koparıp yırtmak suretiyle gösterdiğiniz cesaret-i vataniye ve cesaret-i medeniyeti takdir eder, gözlerinizden öperim.
İzmir Kumandanı Nurettin Paşa…”
12 Eylül 1980’de darbe olmuştu . İlk önce ben bunu bir beyaz kare olarak görürken sonraki olaylarla siyaha döndürmüştüm. Hayatımızdaki bazı olaylar tam siyah veya beyaz olmayabilir. Ara sıra gri olurlar diyorum. Bilmem sizler de aynı fikirde misiniz?
Son beyaz olayım özel : 25 /26 Eylülü bağlayan gece Musevi takvimine göre (ki bu Ay takvimidir ve Müslümanlarla aynı takvimdir) yeni yılın ilk gecesidir.
Yeni demek ümit demektir. Yeni Yılımızın Ülkemize, Dünyamıza Barış, Huzur, Mutluluk getirmesini dilerim.
Sevgi ve Saygılarımla
Eylüle gelince ilk beyaz kare ile başlayalım. Dört Eylül’de ilk torunum doğdu . Ailemizde büyük sevinç yaratan bu doğum hayatımın en önemli beyaz karelerinden biridir.
Ardından hemen 6-7 Eylül 1955’te olan olayları hatırlıyorum. İstanbul’un en iyi semtleri yakılıp yıkılmıştı. Ben bu olaylara tanık olmuştum. Ailemiz çok sarsılmıştı ve ben bu acıyı onlarla beraber yaşamış ve çok korkmuştum. Ama Annem , o güçlü kadın hepimizi cesaretlendirmiş ve yakında iyi günlerin geleceğini bizlere aşılamıştı.
Bu siyah kareden sonra 9 Eylül’de iyi bir beyaz kare gelmişti. İzmir’in kurtuluşu tüm Türkiye’yi sevindirdiği gibi ailemizi de çok sevindirmiş bir beyaz karedir. Bugün ile ilgili bir bilgiyi sizinle paylaşmayı gurur ile istiyorum. İzmir’de işgal zamanında Musevi Cemaati işgal emirlerine uymamış , onların bayraklarını asmamıştır. Bilakis Nesim Navaro adlı Bergamalı bir Musevi vatandaş İzmir’de Kramer Palas otelinde Yunan bayrağını indirip yırtmış ve işgal eden Yunan askerlerden ölümüne dayak yerken İngiliz askerler tarafından kurtarılıp hapsedilmişti.
İzmir’i kurtaran 1. Ordu Komutanı Sakallı Nurettin Paşa Nesim beye bir teşekkür mektubu yollamıştır.
9 Eylül 1922’de İzmir’i kurtaran 1.Ordu’nun Kumandanı Sakallı Nurettin Paşa’nın ölüm cezasından sağ olarak kurtulmayı başaran Nesim Navaro’ya gönderdiği mektupta şu cümleler yer almaktadır;
“Azizim Nesim Navaro Efendi,
Bidayeti mütarekede, en zayıf zamanımızda Amiral Dixon’un İzmir’e geldiği gün, İzmirli Yunanlı-Rum palikaryaların Amiral’e bir cemile olarak Kramer Palas’a çektikleri Yunan bayrağını yerinden koparıp yırtmak suretiyle gösterdiğiniz cesaret-i vataniye ve cesaret-i medeniyeti takdir eder, gözlerinizden öperim.
İzmir Kumandanı Nurettin Paşa…”
12 Eylül 1980’de darbe olmuştu . İlk önce ben bunu bir beyaz kare olarak görürken sonraki olaylarla siyaha döndürmüştüm. Hayatımızdaki bazı olaylar tam siyah veya beyaz olmayabilir. Ara sıra gri olurlar diyorum. Bilmem sizler de aynı fikirde misiniz?
Son beyaz olayım özel : 25 /26 Eylülü bağlayan gece Musevi takvimine göre (ki bu Ay takvimidir ve Müslümanlarla aynı takvimdir) yeni yılın ilk gecesidir.
Yeni demek ümit demektir. Yeni Yılımızın Ülkemize, Dünyamıza Barış, Huzur, Mutluluk getirmesini dilerim.
Sevgi ve Saygılarımla