Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Zirvesi için gittiği Azerbaycan’dan dönüş yolunda gündemi değerlendirdi, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Erdoğan özetle şu mesajları verdi:
KENDİMİZİ SAVUNUR GİBİ: Gazzeli mazlumların hakkını da, Filistin’in diğer bölgelerindeki kardeşlerimizin hukukunu da kendimizi savunur gibi müdafaa ederiz. Hamas ile hep temas halinde olduk. Şu anda yine temas halindeyiz.
HAMAS RİCASI: Hem Amerika ziyaretimizde hem de son telefon görüşmemizde Filistin’de çözümün nasıl gerçekleşebileceğini Trump’a izah ettik. Onun da bizden özellikle Hamas’la görüşme, Hamas’ın ikna edilmesi ricası oldu. Muhataplarımızla süratle irtibata geçtik. Trump’ın barış çabalarını desteklediğimizi ben kendisine söyledim. Hamas verdiği cevapla barışa ve müzakerelere hazır olduğunu bize ifade etti. Ters bir söylem içerisine girmedi. Bu bana göre çok çok değerli bir adımdır. Hamas, İsrail’den önde gidiyor. Çünkü bu kadar kayıp verdi. 100 binin üzerinde yaralısı var. Bütün kaldıkları yerler yer ile yeksan oldu. Artık başlarını sokacakları herhangi bir yerleri dahi yok. İsrail’in benzer ve yapıcı tavırlar sergilediğini biz şu ana kadar görmedik, görmüyoruz.
SUMUD FİLOSU’NA YAKIN TAKİP: Bu filo İsrail’in Gazze’ye uyguladığı hukuksuz ablukanın görünür olmasını sağlamıştır. İnsani yardım taşıyan gemilerini, Gazze karasularına kadar ulaştırmış ve ablukayı kırmışlardır. Türkiye olarak Sumud Filosu harekete geçtiği ilk andan itibaren İHA’larımız ve gemilerimizle yakından takip ettik.
KAYIT ALTINA ALDIK: Hem vatandaşlarımızı hem de diğer ülke vatandaşlarını İsrail’in elinden almak için yoğun çalıştık. Kısa sürede de vatandaşlarımızın tahliyesine başladık. Kızım da dahil olmak üzere, vatandaşlarımız ve diğer ülkelerden gelenler onları karşıladı. Türkiye’ye ulaşan aktivistlerin yaşadıklarını hem doktor raporları hem hukuki metinlerle kayıt altına aldık.
‘SDG sözünü tutmalı’
SDG’YE UYARI: Suriye’nin yeniden istikrarsızlığa sürüklenmesine asla müsaade etmeyiz. Türkiye, sahadaki tüm gelişmeleri yakından izliyor. Sabırlı, sağduyulu, vakur tavrımız, bir acziyet olarak asla algılanmamalıdır. SDG verdiği sözü tutmalı. Suriye ile bütünleşmeyi tamamlamalıdır. Yönünü Ankara’ya ve Şam’a dönenler kazanacaktır. Kimse provokasyonlara gelmemeli, yanlış heveslere kapılmamalı. Suriye’nin toprak bütünlüğü bizim için olmazsa olmazdır. Bunun aleyhine tutumları kabul etmemiz mümkün değildir.
‘Çocukları çetelerin elinden kurtaracağız’
SUÇA SÜRÜKLENEN ÇOCUKLAR: 18 yaş altı kişilerin işlediği cinayetler yüreğimizi yaktı, yakıyor. Çocuklarımızı terör örgütlerinin, suç çetelerinin elinden kurtarmakta kararlıyız. 11. Yargı Paketiyle cezalarda caydırıcılığı arttırıyoruz. Ama sadece ceza yetmez. Aileyi güçlendirmeden, eğitimi desteklemeden kalıcı çözüm olmaz.
‘Önceliğimiz ateşkes’
DİPLOMASİ TRAFİĞİ: Önceliğimiz acil ve kapsamlı ateşkesin bir an önce sağlanması. Yoğun bir diplomasi trafiği sürdürüyoruz. Güvenliğin hangi yolla sağlanacağı konusu, istikrar gücünün nasıl kurulup işletileceği konusu ayrıntılı olarak değerlendirilebilir. Şarm El-Şeyh’teki müzakereleri çok önemsiyorum.‘Her türlü çabaya destek veririz’ derken tüm ihtimalleri göz önünde bulundurarak bu açıklamayı yaptım. Umarız İsrail verdiği sözleri tutar ve barışı sabote edecek adımlar atmaz. Biz kalıcı ateşkes ve barış için umutlu olduğumuz kadar aynı zamanda da ihtiyatlıyız.
‘ABD ile yeni dönem başladı’
MÜSPET MESAJLAR ALDIK: (Trump ile telefon görüşmesi, F-35 ve CAATSA yaptırımları) Her iki konuyu da Amerika ile müzakere ediyor ve olumlu sonuçlar bekliyoruz. Trump’la yaptığımız görüşmede bu yönde müspet mesajlar aldık. F-35 konusunu açık ve net bir şekilde gündeme getirdik. Bizi bu programdan çıkaran gerekçelerin hiçbir meşruiyeti yok. Umarız neticede hem F-35 konusu çözülür, hem de CAATSA yaptırımlarının kaldırılması sağlanır. Bunu da başarmamız gerekiyor. Ziyaretimiz, Türkiye-ABD ilişkilerinde yeni bir dönemi başlatmış, aramızdaki diyalog ve dostluğu daha da güçlendirmiştir.
HALK BANKASI PROBLEMİ BİTTİ: Trump gerek Amerika’daki temaslarımızda gerek son telefon görüşmemizde ‘Halk Bankası’nın problemi bizim için bitmiştir’ dedi.
‘O kare, gerçek Türkiye fotoğrafı’
GERÇEK TÜRKİYE FOTOĞRAFI: Meclis açılış resepsiyonu davetine katılanların oradaki yer alışı bizim için çok çok önemliydi. DEM grubuyla sohbetlerimiz oldu. Resepsiyonda çekilen fotoğraf karesine gelirsek. O kare, gerçek Türkiye fotoğrafıdır. Birileri Türkiye’yi kamplara bölünmüş, paramparça gibi göstermeye çalışıyor ancak hakikat oradaki birlik ve beraberlik tablosudur. O tablonun parçası olamayanlar, oturup kendilerini hesaba çekmelidir.
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
