Zeynep Dilara Akyürek / Milliyet.com.tr –2025, sık yaşanan ve geniş kesimlerce hissedilen depremler nedeniyle halk arasında büyük panik ve endişeye neden olan bir yıl olarak kayıtlara geçiyor. Bu depremlerden ilki, 23 Nisan’da İstanbul’da meydana geldi. Silivri açıklarında gerçekleşen 6.2 büyüklüğündeki deprem 13 saniye sürdü. Neyse ki can kaybı yaşanmadı.Aylar sonra, 10 Ağustos günü Sındırgı’da yaşanan 6.1’lik deprem 2025’in panik yaratan 2’nci depremi oldu. 1 kişinin hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan depremden 49 gün sonra ise Simav’da yaşanan 5.5’lik deprem de onlardan biriydi. Ancak bundan sadece 4 gün sonra yani 2 Ekim’de İstanbul, 5.0 büyüklüğündeki başka bir depremi hissetti. Üstelik sarsıntı kısa sürmesine rağmen daha büyük alanda etkili oldu. Marmara Ereğlisi açıklarında gerçekleşen ve derinliğinin 12.5 km olduğu açıklanan sarsıntı, İzmit, Sakarya, Tekirdağ ve Balıkesir’den hissedildi. Yaşanan deprem pek çok soruyu beraberinde getirdi. Bu, 23 Nisan’daki depremin bir artçısı mıydı yoksa bağımsız bir deprem bir kez daha İstanbul’u mu yoklamıştı? Kocaeli Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şerif Barış, Sakarya Üniversitesi Afet Yönetim Uygulama ve Araştırma Merkezi Jeofizik Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Utkucu ve Kocaeli Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü Öğretim Üyesi ve Yerbilimci Doç. Dr. Bülent Doğan,tüm detaylarıyla Milliyet.com.tr’ye anlattı.
SORUN DEPREM DEĞİL HAZIRLIK! 5 YERİNE 6 OLSA SONUÇ DEĞİŞİR Mİ?
Dün İstanbul’da meydana gelen deprem, herhangi bir yıkıma yol açmadı. Ancak İstanbul Valisi Davut Gül, yaptığı açıklamada 4 bina için hasar ihbarı alındığını belirtti. Uzmanlara göre17 kişinin yaralandığı deprem, aslında yıkıcı özellikleri olmayan ve fay olan her yerde gözlenebilecek türden bir sarsıntı.Prof. Dr. Şerif Barış’a bu gibi sarsıntılardan hareketle, “6’dan büyük depremler ortalama 1,5 yılda bir olur. 7’den büyük depremler de ortalama 4,5 yılda bir olur. Bunun için 100 yıllık veya 50 yıllık ortalama alınır. 2017'de Türkiye'de bir yılda 34 bin deprem olurken, 2016’da ise 18 bin deprem oldu” diyor. Yani depremler oldukça normal de olsa ne yazık ki yaşanan panik ve hazırlıksızlık hali bunu bir afete çeviriyor. 23 Nisan günü yaşanan deprem, dünkünden daha büyük olmasına rağmen derinlik bakımından daha sığ bir noktada meydana gelmişti. 13 saniye süren deprem yine 2 Ekim'de yaşanandan çok daha şiddetli şekilde hissedilmişti. Bu büyüklükleri aynı da olsa depremler, meydana geldiği derinlik değerlendirildiğinde farklı şiddetlerde hissedilebilir. Peki, depremin büyüklüğüne dair nedenAFAD ve Kandilli Rasathanesi farklı veriler sunabiliyor?Ülkemizde yaşanan depremlere bakılarak yorum yapılacak olduğunda ise Prof. Dr. Şerif Barış, dikkat çekici detaylara ilişkin şu sözleri söyledi:
Alıntı Metni
JAPONYA’DA İLKÖĞRETİMDEN BAŞLIYOR! ‘NORMAL FAY DÜZLEMİ ÜZERİNDE’
Doç. Dr. Bülent Doğan, depremin yaşandığı fayla ilgili yaptığı açıklamada Almanya Yer Bilimleri Merkezi’nin tespitlerine dikkat çekerek, “Depremin büyüklüğü hem EMSC hem de USGS’te 5 olarak belirlendi. Bu deprem Tekirdağ çukurluğunun hemen doğu bitimi üzerinde oluştu. Depremin oluştuğu fay için Almanya Yer Bilimleri Merkezi GFZ bu depremin normal fay düzlemi üzerinde oluştuğunu belirtiyor” diyor. Ancak her depremde olduğu gibi 2 Ekim’de de akıllara gelen sorulardan biri de deprem bilincinin ne kadar yerleşmiş olduğuyla ilgili. Her noktasının deprem tehlikesi altında olduğu ülkemizde Doç. Dr. Bülent Doğan’a göre tıpkı Japonya’daki gibi bir hamlenin yapılması için adımlar hızlandırılmalı.
“Ülkemiz sadece deprem değil, diğer tüm yerkabuğu iç ve dış dinamiği ile ilişkili afetlere karşı, mutlak süreçte bilimsel içerikli planlama dönemine girmeli. Afetler esnasındaki can kayıplarımız ve yapı stokumuzun ortadan kalkması, afet bölgelerinde sanayi kuruluşlarının faaliyetlerimin durması veya yavaşlaması kabul edilemez. Gelecek nesillere afetler karşısında her sorunla başa çıkmış yerleşim bölgeleri bırakmak ve bu nesilleri afet bilinci donatmak en büyük görevlerimizden biri olmalı. Japonya’da afet bilinci ilköğretimden itibarenbaşlar.” - Doç. Dr. Bülent Doğan
2 KİLOMETRELİK ALAN KIRILDI! ‘7’LİK DEPREM 380 KAT DAHA BÜYÜK OLUR’
2 Ekim’de yaşanan depremde tam olarak ne olmuştu? Prof. Dr. Murat Utkucu ne kadar uzunlukta bir fayın kırıldığına ilişkin soruları şöyle cevaplıyor: “6 büyüklüğünde bir deprem yaklaşık 10 km uzunluğunda bir fay kırılmasıyla oluşur. 2 Ekim 2025 depreminin moment büyüklüğü Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü tarafından 5.3, AFAD tarafından 5.0 verilmiştir. Bu durumda aşağı yukarı 2 km uzunluğunda bir fay kırılması bu depremi üretmiştir denilebilir.” Peki ama ihtimaller değerlendirilecek olsa ve 7 büyüklüğünde bir deprem İstanbul’u vuracak olsa, yaşanan 5’lik deprem faydaki enerjiyi ne kadar boşaltmıştır? Prof. Dr. Utkucu,“Moment büyüklüğü (Mw) 7 olan bir deprem moment büyüklüğü 5.3 olan bir depremden 380 kat daha büyüktür. Güncel depremin olası 7’lik depremin biriken enerjisini ne kadar azalttığını kamuoyunun takdirine bırakıyoruz” cevabını vererek sözlerini şöyle noktaladı:
Alıntı Metni
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
