enky
Forum Üyesi
- Katılım
- 15 Mar 2022
- Mesajlar
- 2,800
- Puanları
- 1
CHP liderinin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Keşke üzüntülü bir günde olmasaydık keşke bu kadar sorunlar yaşanmasaydı. 41 kardeşimizi toprağa verdik. 41 evde yangın var. Her birimizin yüreğinde derin acı var. Grup toplantılarına neşeyle bir espri ile başlamak isterim. Bu kadar kopukluk bu kadar ayrılık doğru değil. Yakışmıyor bize. Siyaset kurumunun bu kadar acımasız olması doğru değil. Yakışmıyor bize. Onların bir sloganı vardı, yüz karası değil kömür karası böyle kazanılır ekmek parası diye. Gittim. Arkadaşlarım da gittiler. Ailelerin bir kısmını ziyaret ettim. Yetkililerden bilgi almaya çalıştım. Derin bir acı var. Anne, eş, kardeşler tabutun başında. Hiç kimse bu ölümün ona yakıştığını söylemiyor. Tamamı genç. Yazıktır günahtır. Bir memleket böyle yönetilemez. 20 yıldır ya önlem alacağız diyorlar. 20 yıldır hala önlem mi alacaksın sen! Dünyada maden kazalarında bir numarayız ya! Ya bu ölüm niye bizim karşımıza çıkıyor. Dünyada herkes maden çıkarıyor neden en çok ölüm bizim ülkemizde oluyor.
[H3]Meclis Başkanı Şentop'a: O koltukta neden oturuyorsun?[/H3]
"Müfettiş raporu var görmüyorsun Sayıştay raporu var görmüyorsun. Soma faciasından sonra komisyon kuruldu. TBMM araştırma komisyonunun 111 önerisi var birisini dahi yapmadılar. Şimdi ben TBMM Başkanlığına açık ve net herkesin önünde sesleniyor. O araştırma komisyonu göstermelik mi? Değilse o 111 öneriden birisi neden yapılmadı? Sen o koltukta neden oturuyorsun? Senin o koltukta oturmanın temel nedeni TBMM’nin itibarını saygınlığını korumaktır.
[H3]"TBMM sarayın ipoteği altındadır"[/H3]
"Dün Plan Bütçe Komisyonu’nuna Merkez Bankası Başkanı geliyor, arkadaşlar bilgi istiyor, bilgi vermem diyor. Gönül isterdi ki plan bütçe komisyonu başkanı bir dakika diyecekti; ‘Bir dakika ya buradan TBMM’den bir milletvekili sana soru soruyor sen cevap vermek zorundasın’ demeliydi. Diyemiyor. Çünkü derse saraydan fırça yiyecek. TBMM görevini tam anlamıyla yapamıyor. TBMM sarayın ipoteği altındadır. Allah kabul ederse bu ipoteği kaldıracağız.
"Uyuşturucu baronları, pudracılarla, yolsuzluk yapanlarla beraber olacaksın, rüşvet alanları büyükelçi atayacaksın, bay Kemal susacak, susmayacağım arkadaş susmayacağım!
[H3]"Saraydakilerin eli kanlıdır; sözüm sözdür 301 kişinin de 41 kişinin de hesabını sormazsam namerdim"[/H3]
"Sarayın da TBMM Başkanlığının da karnesi kırık. İkisi de halka güven vermiyor. İkisi de kişisel beklentilerinin peşinde. Birisi acaba koltuğumdan olur muyum diyor. Koltuk insana bir şey vermiyor, insan koltuğa değer verir. Soma’da da benzer bir olay oldu. 301 eve ateş düştü. Yargıtay ağır cezalar verdi. Sonra birileri devreye girdi. Yargıtay’ın bu kararına geleneksel olmadığı halde savcı itiraz etti. Dosya tekrar geldi 12. Cezaya. 3 hakimi değiştirdiler. Yerine 3 AK Partili hakim getirdiler. Kenan İpek AK Parti’nin bürokratıydı. Mustafa Yapıcı Adalet Bakanlığı’nda genel müdür yardımcısıydı. Fuzuli Aydoğdu, o da Adalet Bakanı tarafından HSK’ya genel sekreter olarak atanmıştı. 12. Daireye atadılar cezaları indirdiler. Şimdi 301 kişinin hesabını soracağımız bir yargı ortadan kalktı arkadaşlar. Ben diyorum ya bu saraydakilerin yatacak yeri yoktur diye. Boşuna demiyorum. Onların eli kanlıdır eli! Ama benim sözüm sözdür, iktidar olduğumuzda o 301 kişinin de 41 kişinin de hesabını sormazsam namerdim.
[H3]"CHP parlamentoda demokrasinin bir numaralı aktörüdür"[/H3]
"Türkiye bir taraftan bu tür acılar yaşarken bir de Meclis’ten sansür yasası geçirdiler. Bu konuda altı aydır mücadele veriyoruz. Bazıları tv’lere çıkıp CHP ne yapıyor Meclis’te diye soruyorlar. CHP parlamentoda demokrasinin bir numaralı aktörüdür. Sansür düzenlemelerine de karşıdır. Eleştiri olur eyvallah, her eleştiriye saygı duyarız. Elbette gazeteci özgürce eleştirecektir. Bir siyasetçinin en çok eleştiriye ihtiyacı vardır.
[H3]AKP ve MHP'ye oy verenlere böyle seslendi: Dur demeyecek misiniz, adalet istemeyecek misiniz?[/H3]
"Sansür yasası kabule dildi. 29. Maddeyi yürütmeyi durdurma talebiyle AYM’ye gideceğiz, ardından da yasanın tamamı ile ilgili AYM’ye gideceğiz. Bu kanun çıksa da çıkmasa da Türkiye bir otoriter yönetimle karşı karşıyadır. Ya Anayasa kararını uygulamıyorum diyor. Daha ne yapacaksınız. Geçmişte AKP ve MHP’ye oy veren kardeşlerime sesleniyorum, dur demeyecek misiniz, adalet istemeyecek misiniz? Bakın kanun yürürlükte değildi. Türkiye gazeteciler sendikası Ankara şube başkanı Sibel Hürtaş’ı Meclis’e almadılar. Kendisiyle ilgili bir kanun görüşülüyor, Meclis’e gelmesi bundan daha doğal ne olabilir? Sokmuyorlar içeri. Kanun mu vardı? Hayır. Dayatma kültürü. Girmeyecekler içeri diyorlar.
[H3]"Yemin törenine gitmedim, o iki Anayasa Mahkemesi’ne layık değildir!"[/H3]
"Biri AYM’ye atandı Erdoğan tarafından. İki kişinin yemin törenine gitmedim. O iki Anayasa Mahkemesi’ne layık değildir. Eğer o iki kişi gücünü Erdoğan’dan alıp ve onun isteğiyle atandıysa, ki atandığını biliyoruz, o zaman AYM’de hâkimlik yapamazlar. Çünkü saray karşısında bağımsız duramazlar. Makamını saraya borçlu olan yargıç Türkiye ve adalet için en tehlikeli olan kişidir.
[H3]O ülkeden örnek verdi: Adalet ağır yürüse de gözleri görmese de mutlaka hedefini bulacaktır[/H3]
"2011 yılında ben sansürü internete asla uygulamayacağım diyen bir başbakan 2015 yılında varlık fonundan 700 milyon dolar iç ettikten sonra olay haber olarak çıktı ve arkasından yasakları getirdi. Yetmedi VPN aracılığıyla internete ulaşmak mümkün. Sonra yalan haberlere karşı kanun diye bir kanun sevk etti. Bu kanun mecliste kabul edildi. Aynı bizim yaptığımız gibi sansür yasası gibi bir yasa kabule dildi. Eğer birisi doruları yazarsa altı ay hapisle cezalandırılacaktı. 2018’de seçimler vardı bu adam seçimleri kaybetti, sonra yargılandı ve mahkum edildi. Adalet ağır yürüse de gözleri görmese de mutlaka hedefini bulacaktır. Bundan hiç kimsenin endişesi olmasın.
"
Ayrıntılar gelecek…
"Keşke üzüntülü bir günde olmasaydık keşke bu kadar sorunlar yaşanmasaydı. 41 kardeşimizi toprağa verdik. 41 evde yangın var. Her birimizin yüreğinde derin acı var. Grup toplantılarına neşeyle bir espri ile başlamak isterim. Bu kadar kopukluk bu kadar ayrılık doğru değil. Yakışmıyor bize. Siyaset kurumunun bu kadar acımasız olması doğru değil. Yakışmıyor bize. Onların bir sloganı vardı, yüz karası değil kömür karası böyle kazanılır ekmek parası diye. Gittim. Arkadaşlarım da gittiler. Ailelerin bir kısmını ziyaret ettim. Yetkililerden bilgi almaya çalıştım. Derin bir acı var. Anne, eş, kardeşler tabutun başında. Hiç kimse bu ölümün ona yakıştığını söylemiyor. Tamamı genç. Yazıktır günahtır. Bir memleket böyle yönetilemez. 20 yıldır ya önlem alacağız diyorlar. 20 yıldır hala önlem mi alacaksın sen! Dünyada maden kazalarında bir numarayız ya! Ya bu ölüm niye bizim karşımıza çıkıyor. Dünyada herkes maden çıkarıyor neden en çok ölüm bizim ülkemizde oluyor.
[H3]Meclis Başkanı Şentop'a: O koltukta neden oturuyorsun?[/H3]
"Müfettiş raporu var görmüyorsun Sayıştay raporu var görmüyorsun. Soma faciasından sonra komisyon kuruldu. TBMM araştırma komisyonunun 111 önerisi var birisini dahi yapmadılar. Şimdi ben TBMM Başkanlığına açık ve net herkesin önünde sesleniyor. O araştırma komisyonu göstermelik mi? Değilse o 111 öneriden birisi neden yapılmadı? Sen o koltukta neden oturuyorsun? Senin o koltukta oturmanın temel nedeni TBMM’nin itibarını saygınlığını korumaktır.
[H3]"TBMM sarayın ipoteği altındadır"[/H3]
"Dün Plan Bütçe Komisyonu’nuna Merkez Bankası Başkanı geliyor, arkadaşlar bilgi istiyor, bilgi vermem diyor. Gönül isterdi ki plan bütçe komisyonu başkanı bir dakika diyecekti; ‘Bir dakika ya buradan TBMM’den bir milletvekili sana soru soruyor sen cevap vermek zorundasın’ demeliydi. Diyemiyor. Çünkü derse saraydan fırça yiyecek. TBMM görevini tam anlamıyla yapamıyor. TBMM sarayın ipoteği altındadır. Allah kabul ederse bu ipoteği kaldıracağız.
"Uyuşturucu baronları, pudracılarla, yolsuzluk yapanlarla beraber olacaksın, rüşvet alanları büyükelçi atayacaksın, bay Kemal susacak, susmayacağım arkadaş susmayacağım!
[H3]"Saraydakilerin eli kanlıdır; sözüm sözdür 301 kişinin de 41 kişinin de hesabını sormazsam namerdim"[/H3]
"Sarayın da TBMM Başkanlığının da karnesi kırık. İkisi de halka güven vermiyor. İkisi de kişisel beklentilerinin peşinde. Birisi acaba koltuğumdan olur muyum diyor. Koltuk insana bir şey vermiyor, insan koltuğa değer verir. Soma’da da benzer bir olay oldu. 301 eve ateş düştü. Yargıtay ağır cezalar verdi. Sonra birileri devreye girdi. Yargıtay’ın bu kararına geleneksel olmadığı halde savcı itiraz etti. Dosya tekrar geldi 12. Cezaya. 3 hakimi değiştirdiler. Yerine 3 AK Partili hakim getirdiler. Kenan İpek AK Parti’nin bürokratıydı. Mustafa Yapıcı Adalet Bakanlığı’nda genel müdür yardımcısıydı. Fuzuli Aydoğdu, o da Adalet Bakanı tarafından HSK’ya genel sekreter olarak atanmıştı. 12. Daireye atadılar cezaları indirdiler. Şimdi 301 kişinin hesabını soracağımız bir yargı ortadan kalktı arkadaşlar. Ben diyorum ya bu saraydakilerin yatacak yeri yoktur diye. Boşuna demiyorum. Onların eli kanlıdır eli! Ama benim sözüm sözdür, iktidar olduğumuzda o 301 kişinin de 41 kişinin de hesabını sormazsam namerdim.
[H3]"CHP parlamentoda demokrasinin bir numaralı aktörüdür"[/H3]
"Türkiye bir taraftan bu tür acılar yaşarken bir de Meclis’ten sansür yasası geçirdiler. Bu konuda altı aydır mücadele veriyoruz. Bazıları tv’lere çıkıp CHP ne yapıyor Meclis’te diye soruyorlar. CHP parlamentoda demokrasinin bir numaralı aktörüdür. Sansür düzenlemelerine de karşıdır. Eleştiri olur eyvallah, her eleştiriye saygı duyarız. Elbette gazeteci özgürce eleştirecektir. Bir siyasetçinin en çok eleştiriye ihtiyacı vardır.
[H3]AKP ve MHP'ye oy verenlere böyle seslendi: Dur demeyecek misiniz, adalet istemeyecek misiniz?[/H3]
"Sansür yasası kabule dildi. 29. Maddeyi yürütmeyi durdurma talebiyle AYM’ye gideceğiz, ardından da yasanın tamamı ile ilgili AYM’ye gideceğiz. Bu kanun çıksa da çıkmasa da Türkiye bir otoriter yönetimle karşı karşıyadır. Ya Anayasa kararını uygulamıyorum diyor. Daha ne yapacaksınız. Geçmişte AKP ve MHP’ye oy veren kardeşlerime sesleniyorum, dur demeyecek misiniz, adalet istemeyecek misiniz? Bakın kanun yürürlükte değildi. Türkiye gazeteciler sendikası Ankara şube başkanı Sibel Hürtaş’ı Meclis’e almadılar. Kendisiyle ilgili bir kanun görüşülüyor, Meclis’e gelmesi bundan daha doğal ne olabilir? Sokmuyorlar içeri. Kanun mu vardı? Hayır. Dayatma kültürü. Girmeyecekler içeri diyorlar.
[H3]"Yemin törenine gitmedim, o iki Anayasa Mahkemesi’ne layık değildir!"[/H3]
"Biri AYM’ye atandı Erdoğan tarafından. İki kişinin yemin törenine gitmedim. O iki Anayasa Mahkemesi’ne layık değildir. Eğer o iki kişi gücünü Erdoğan’dan alıp ve onun isteğiyle atandıysa, ki atandığını biliyoruz, o zaman AYM’de hâkimlik yapamazlar. Çünkü saray karşısında bağımsız duramazlar. Makamını saraya borçlu olan yargıç Türkiye ve adalet için en tehlikeli olan kişidir.
[H3]O ülkeden örnek verdi: Adalet ağır yürüse de gözleri görmese de mutlaka hedefini bulacaktır[/H3]
"2011 yılında ben sansürü internete asla uygulamayacağım diyen bir başbakan 2015 yılında varlık fonundan 700 milyon dolar iç ettikten sonra olay haber olarak çıktı ve arkasından yasakları getirdi. Yetmedi VPN aracılığıyla internete ulaşmak mümkün. Sonra yalan haberlere karşı kanun diye bir kanun sevk etti. Bu kanun mecliste kabul edildi. Aynı bizim yaptığımız gibi sansür yasası gibi bir yasa kabule dildi. Eğer birisi doruları yazarsa altı ay hapisle cezalandırılacaktı. 2018’de seçimler vardı bu adam seçimleri kaybetti, sonra yargılandı ve mahkum edildi. Adalet ağır yürüse de gözleri görmese de mutlaka hedefini bulacaktır. Bundan hiç kimsenin endişesi olmasın.
"
Ayrıntılar gelecek…