Webmaster Destek Forumu

Yarınların için bir şey yapmazsan, ölene dek Alarm kurmaya mahkumsun !
İletişim
  • Duyuru; Sizde hemen Üye Olup Sorunuzu Sorabilirsiniz, katılım ve kullanım tamamen Ücretsizdir!

Koyun can derdinde kasap et derdinde

Big

Forum Üyesi
Katılım
18 Eki 2022
Mesajlar
1,531
Puanları
0
Dünya halkı 2020 yılından beri diken üzerinde. Eve kapandığımız malum pandemi yılları ardından rahata ereceğimizi, hayata geri dönüp kendimize, işimize, arkadaşlarımıza ve hobilerimize odaklanacağımızı planlıyorduk. Öyle olmadı. Pandemi geçti geçmesine ama bu sefer de ekonomik kriz kapımızı çaldı bir kez daha. Avrupa ve Amerika dahil neredeyse dünyanın bütün ülkelerinde büyüme yavaşladı, enflasyon artışa geçti, cari denge şaştı. Ardından yıl oldu 2022, ekonomi ve para alışverişi hızlandı, toparlanıyoruz derken çalışmadığımız yerden geldi sınav. Rusya Ukrayna’yı işgal etti. Ekonomik olarak tekrar başa döndük denebilir. Yüksek enflasyon ve beraberinde gelen enerji güvenliği hakkındaki şüpheler hükümetler üzerindeki finansal stresi artırdı. Tüm bunlar olurken Tabiat Ana da boş durmadı, özellikle 2021 yılından itibaren ciddi şekilde yükselen ortalama sıcaklıklar, yaşanan olağanüstü doğal afetler hem hükümetlerin hesaplarını hem de sıradan insanların yaşam standartlarını bozdu.

Peki gelmek istediğim nokta neresi? Yukarıda bahsi geçen pandemi, ekonomik kriz, savaşlar ve iklim değişikliği ile mücadele gibi konuların tamamı büyük miktarlarda finansman gerektiriyor. Bunlardan sadece biri ile baş etmek için bile ciddi büyüklükte finansman gerekirken, içinde bulunduğumuz durumda aynı anda iki hatta üç farklı kriz için bütçe ayırmak durumunda hükümetler. Bu durumda çok büyük risk olarak değerlendirdiğim bir duruma dikkat çekmek isterim.

COP görüşmelerinde ve hatta Paris Anlaşması’nda da belirtildiği üzere gelişmiş ülkelerin gelişmekte olan ve iklim değişikliği etkilerine daha savunmasız ülkelerin hasarları için gerekli finansmanı sağlayacağı noktasında anlaşmaya varılmıştı. Dubai’de gerçekleşen COP28 görüşmelerinde tarihte ilk kez katılımcı ülkeler bir hasar fonu oluşturulmasında anlaşmış ve toplamda 700 milyon Dolar değerinde(ihtiyaç duyulan miktarın yalnızca %0.2’si) bir fon toplanmıştı. Toplanan miktarın yetersizliğini bir kenara bırakırsak başlangıç için müthiş bir başarı gibi değerlendirilmişti ama karar vermek için bir de şu habere kulak vermek lazım. Amerikan basınında yayınlanan göre Amerikan Kongresi Ukrayna, İsrail ve Gazze’ye yaşanan savaşlar neticesinde toplamda 95.3 MİLYAR DOLAR yardımda bulunmak üzere bir teklif sundu. Bakınız, COP28’de 57 üyesi bulunan birliğin toplayabildiği iklim değişikliği fon miktarının tam olarak 136.14 katını sadece tek bir ülke bir seferde vermeyi taahhüt etti. Bu çok büyük bir tehlikeye işarettir. Alınan kararlar büyük tehlike teşkil ediyor çünkü hem savaşların finanse edilmesinin önü açılıyor, insanlar ve hatta çocuklar can veriyor hem de gezegende varoluşumuzu tehdit eden iklim değişikliği için gerekli finansman sağlanamıyor. Gidişatı değiştiremediğimiz her geçen gün aleyhimize işliyor.

Bazen düşünüyorum, acaba ben ve benim gibi gezegenin geleceğini düşünen insanlar iklim değişikliğini kafamızda fazla mı büyütüyoruz? Gerçekten savaşların devam etmesi, insanların ölmesine sebep olacak yatırımların yapılması iklim değişikliği, sıcaklık artışları ve doğal afetler gibi dertlerimizden 136.14 kat daha önemli olabilir mi?

 
Üst