ASENA YATAĞAN/ANKARA- Terör örgütünün “çatı örgütü” olarak bilinen KCK’nın Avrupa’daki yöneticilerinden Zübeyir Aydar, Türkiye Cumhuriyeti’nin “tapusu” niteliğindeki Lozan Antlaşması’nı hedef aldı. “Travma” ve “soykırım” ifadeleriyle değerlendirdiği anlaşma için Aydar, “Lozan’ı parçalayalayım. Bölgede haritalar değişebilir. Yeni bir sözleşme istiyoruz” diye konuştu.
Aydar’ın sözlerini Milliyet’e değerlendiren uzmanlar, bu çıkışı “provokasyon” olarak nitelendirdi.
Komisyon 5 Ağustos’ta toplanıyor: Önce usul ve yol haritası belirlenecek
‘Bazı aktörler rahatsız’
Emekli Büyükelçi Uluç Özülker: Türkiye’nin güçlenmesi ve bölgesel etkisinin artması, geçmişte Türkiye’ye karşı konumlanan bazı aktörleri rahatsız ediyor. Lozan bu anlamda bir hedefe dönüştürüldü. Halbuki Lozan, dünya tarafından tanınmış bir anlaşma ve tartışmaya açık değil. Lozan’ı hedef alan çevreler, doğrudan Cumhuriyet’in kuruluş felsefesini ve Türkiye’nin bağımsızlık temelini sorguluyor. Sevr’e özlem duyan bazı çevreler, Türkiye’nin laik, bağımsız ve üniter yapısını kabullenemiyor. Geçmişte Türkiye’den iltica eden yapılar, PKK ve FETÖ gibi gruplar, Türkiye’de barınamayınca Avrupa’ya taşınmış, yerel yönetimlerin desteğiyle Türkiye karşıtı politikalar üretmişler. Ancak Türkiye’nin bugünkü güçlü duruşu bu yapıların alanını daraltıyor. Geçmişte Almanya, Fransa gibi ülkeler, Türkiye karşıtı yapıların faaliyetlerine göz yumdular hatta desteklediler. Ancak bugün bu ülkelerin kendi güvenlik kaygıları nedeniyle Türkiye ile daha dengeli ilişkiler kurma zorunluluğu doğdu. AB içindeki krizler, Türkiye’nin güvenlik ortağı olarak önemini arttırdı. Eskiden olduğu gibi Türkiye’ye karşı yürütülen provokatif faaliyetler için koşullar uygun değil.
‘Kullanmak istiyorlar’
Emeritus Prof. Dr. İlter Turan: Türkiye Cumhuriyeti’nin üzerine bina edildiği düzeni değiştirmek isteyenler var. Bu kişiler, Lozan gibi temel anlaşmaları sorgulayıp Türkiye’nin yerleşik yapısını dönüştürmeyi amaçlıyor. Ancak Türkiye’nin sınırları ve temelleri belli; bu yönde bir niyeti de yok. PKK, hedeflerine ulaşmak için birçok Avrupa ülkesinin aracı haline geldi. Bu ülkeler PKK’yı kendi çıkarları doğrultusunda kullanmak istiyor. Ancak bu girişimler Türkiye Cumhuriyeti’ni bağlamaz.
‘Dış müdahale’
Doç. Dr. Murat Aslan: Bu söylemler, Türkiye Cumhuriyeti’ni bölmeye yönelik bir ajandanın parçası ve terör örgütü PKK’ya yönelik mesaj niteliği taşıyor.Anlaşmaya yönelik saldırılar, doğrudan Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesine ve tarihsel kazanımlarına yönelik. Lozan’dan vazgeçip Türkiye’yi üniter devletten federatif ya da konfederatif bir yapıya çekmek gibi bir ajanda mümkün değil. Türkiye’nin üniter yapısına yönelik bu saldırılara karşı, köylerini koruyan ve güvenliğini sağlayan Kürt kökenli vatandaşlarımız da önemli bir duruş sergiliyor. Tarihsel olarak da görüldüğü üzere, tıpkı geçmişte İngilizlerin bölge halkını altınla kışkırtmaya çalışması gibi, bugün de dış müdahale ve provokasyon girişimleri devam ediyor.
İsrail'in çirkin emeli! 'Poseidon'un bir anlamı var: 'Tayfun'u Anamur'a yerleştirsek yeter'
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
