Gazze’ye insani yardım ulaştırmak amacıyla 31 Ağustos’tan itibaren İspanya, İtalya, Tunus ve Yunanistan üzerinden Akdeniz’e açılan Küresel Sumud Filosu, Mısır-İskenderiye açıklarına doğru uzanan bir çizgide seyir halinde... Doğu Akdeniz’deki Türk savaş gemileri ile silahsız İHA’lar, filoyu uzaktan takip ediyor. Geçen hafta farklı noktalarda arızalanan iki gemi için Türk savaş gemileri tarafından yardım yönlendirmesi yapılmıştı.
Takip ediliyor
Bakanlık, filonun ismini vermedendün yaptığı açıklamada, şu ifadeleri kullandı: “Türkiye; uluslararası hukuk ve insani değerler çerçevesinde, Doğu Akdeniz’de seyreden sivil gemilerle gerçekleştirilen insani yardım faaliyetlerinin güvenli şekilde yürütülmesini yakından takip etmektedir. Bu kapsamda; bölgede çeşitli eğitim ve faaliyetlerde rutin çalışmalarını sürdüren gemilerimiz ile arama kurtarma kabiliyetimiz, ihtiyaç duyulması hâlinde ilgili kurumlarımız ve uluslararası taraflarla koordinasyon içinde insani yardım görevlerine katkı sağlayacaktır. Türkiye, bugüne kadar olduğu gibi insani değerlerin korunması ve masum sivillerin güvenliği için her yerde ve her koşulda üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmeye devam edecektir.”
Tahliye edilenler Marmaris’e getirildi
Sumud Filosu’nda, olumsuz hava şartları nedeniyle bazı aksaklıklar yaşandı. Fransa ve Malezya vatandaşı dört aktivist, tahliye talebinde bulundu. Sahil Güvenlik ekiplerince tahliyesi gerçekleştirilen aktivistler, Marmaris Limanı’na getirildi. Marmaris Deniz Hudut Kapısı’ndan ülkeye giriş yapan aktivistler, Marmaris Kaymakamı Nurullah Kaya tarafından karşılandı. -AA
‘Müdahale hattı’na yaklaştılar
Küresel Sumud Filosu, İsrail’in Gazze açıklarındaki “müdahale alanı” ilan ettiği hatta yaklaşıyor. Filonun “X” hesabından yapılan paylaşımda, filoda yer alan, mülteci haklarını savunan MiGreat grubunun kurucusu ve direktörü Roos Ykema’nın açıklamalarına yer verildi. Gazze’ye 150 deniz mili uzakta olduklarını belirten Ykema, “Bu bölge, İsrail’in tekneleri kaçırdığı bölge olarak biliniyor” dedi.
Bu arada İsrail devlet televizyonu KAN, İsrail donanmasının filoya müdahale ederek teknelere el koymaya hazırlandığını ifade etti. Haberde aktivistlerin alıkonularak ülkenin güneyindeki Usdud (Aşdod) Limanı’na götürülmesi için bölgeye bir donanma gemisinin gönderileceği, bazı teknelerin ise batırılabileceği öne sürüldü. -DIŞ HABERLER SERVİSİ
Tedbir önerileri
Sumud filosu için medya savunması, yalnızca sosyal medya takımının aktif olması değil; aynı zamanda delil bilimi, anbean zaman tespiti ve damgası, bağımsız gözlem ve uluslararası hukuk uzmanlığı gerektiren kompleks bir işlemdir. Her olaya birden fazla bağımsız kayıt cihazıyla tanıklık edilmesi manipülasyonu zorlaştırır.
Anlık bilgi akışı
Uluslararası yardım kuruluşları, insan hakları örgütleri ve tanınmış bağımsız hukukçulara anlık bilgi akışı ile olay anında tarafsız rapor sunma imkânı oluşturulmalıdır. Müdahale olursa ilk saatlerde uzman hukukçular tarafından yapılacak kısa hukuki değerlendirmeler, İsrail tarafından yapılacak “terörist” suçlamalarını boşa çıkartacaktır. Önceden belirlenen adli tıp uzmanları tarafından elde edilen veriler ışığında sahte video veya ses iddiası hakkında profesyonel analiz sunulabilmelidir.
Hukuki strateji
Hukuki yolların bilinçli ve hızlı kullanımı, mağduriyetin uluslararası alanda görünür kalmasını sağlar. Her gemide hukukçular ile irtibat kuracak ve hukuki süreçler hakkında bilgi sahibi irtibat personeli olmalıdır.
Bildirim süreci
Müdahaleye ilişkin kayıtlar alındıktan sonra 24 saat içinde BM İnsan Hakları Mekanizması, İnsan Hakları Komisyonu özel raportörleri ve ilgili bölgesel mekanizmalara olayı bildirme süreci işletilmelidir. Filoda yer alan her ülke için o ülke dışişleri ile doğrudan ve acil temas kurulmalı ve konsolosluk desteği ve koruma talep edilmelidir.
Filoyu bekleyen tehlikeler
HİLAL ÖZTÜRK/HABER MERKEZİ- Mavi Marmara Davası’nın avukatlarından Doç. Dr. Ramazan Arıtürkfiloyu bekleyen muhtemel tehlikeleri ve alınması gereken önlemleri Milliyet’e anlattı. Arıtürk’ün verdiği bilgiler şöyle:
‘Sızma’ ihtimali
Filo içine Mossad tarafından adam sızdırılması veya satın alınması ihtimalinin her zaman göz önüne alınması gerekmektedir. Gemideki bir kişinin, kritik bilgileri İsrail ile paylaşması, GPS sinyallerini manipüle etmesi ya da iletişim hatlarını sabote etmesi ihtimaline karşı yolcuların çok dikkatli olması gerekir.
Saldırılar
Drone saldırıları yanı sıra deniz araçlarıyla yakın temaslar ve radar kilitlemeleri filonun ilerleyişini durdurur veya onu tehlikeli bir bölgeye yönlendirebilir. İnsansız deniz araçları, denizaltılardan yapılacak atışlar ya da askeri balık adamların yapacakları tuzaklamalara dikkat edilmeli.
Manipülasyon
Müdahale anında veya hemen öncesinde servis edilecek sahte görüntüler, montajlanmış videolar ve düzeltilmiş fotoğraflar, uluslararası algıyı hızla şekillendirir.
Seçilmiş hedefler
İstihbarat birimleri hedeflerini belirlerken, sadece kimlikleri değil; aileleri, hareket planları ve kamu önündeki etkileri gibi verileri de toplar. Bir filonun liderleri, organizatörleri ve tanınmış aktivistleri eğer “tehlikeli” sınıfına sokulmuşsa, onlar ya kamuoyunda “itibarsızlaştırma” yoluyla etkisizleştirilir ya da daha dramatik yöntemlerle susturulmaya çalışılır.
Gözaltı süreci
Müdahale sonrasında gözaltına alınanların muamelesi, potansiyel bir ikinci saldırıdır. Olası gözaltı sürecinin şeffaf ve uluslararası gözlem altında yürütülmesi için önceden hukuki ve diplomatik hazırlık gerekmektedir.
Kimyasal/biyolojik silah
En uç ve en korkutucu senaryo, kimyasal ya da biyolojik silahlardır. Tıbbi olarak hazır olma, mağduriyetin tespiti, hızlı müdahale ünitesi ve izleme sistemleri organizasyon için şarttır.
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
