EVRİN GÜVENDİK/HANDE ATILGAN/ANKARA-Suriye Demokratik Güçleri (SDG) Komutanı Mazlum Abdi, SDG’nin 10’ncu kuruluş yıldönümü için düzenlenen törende yaptığı konuşmada, askeri bir komitenin yakın zamanda Şam’a gideceği ve SDG’nin Şam ordusuna nasıl entegre olacağını görüşeceğini açıkladı. Abdi, “Anlaşma kapsamında YAT (Kuzey ve Doğu Suriye’de bulunan Anti Terör Birlikleri) Suriye’nin her bölgesinde DAİŞ’e karşı savaşacak” ifadesini kullandı. Abdi’nin açıklamaları “SDG’nin Şam ordusuna askeri entegrasyonunun sağlanacağı”nın işareti sayıldı.
Abdi ve Şara görüştü
Abdi’nin açıklamaları, ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack’ın bölgedeki temaslarının ardından geldi. Barrack, 6 Ekim’de sosyal medya hesabından önce Abdi ardından da Suriye Devlet Başkanı Ahmet eş Şara ile görüştüğünü bildirdi. Aynı günlerde SDG Komutanı Abdi başkanlığındaki bir heyetin Şam’da Şara ile görüştüğü de kamuoyuna yansıdı. Barrack’ın da katıldığı görüşmelerde “ateşkes, askeri entegrasyon, anayasa değişikliği ve göçmenlerin dönüşü” olmak üzere dört ana başlığın ele alındığı dile getirildi. Abdi başkanlığındaki heyet, söz konusu görüşmeye ilişkin resmi bir belge imzalanmadığını ancak dört ana başlıkta sözlü mutabakat sağlandığını duyurdu.
Abdi: Türkiye olmadan çözüm çok mümkün değil
Mazlum Abdi, dün akşam saatlerinde bir televizyon kanalında yaptığı değerlendirmede ise Şam ile yapılan görüşmelere ilişkin bilgi verdi. Barrack ve Şam yönetimi ile yapılan görüşmelerde ilerleme kaydettiklerini belirten Abdi, “Genel bir ateşkes üzerine anlaştık. Bu diyalogların üst seviyede devam etmesi gerek. Bazı konularda her ne kadar anlaşmamış olsak da diyalog başlattık ve üzerine konuşmaya devam edeceğiz. Kuzey ve Doğu Suriye’nin geleceği ne olacak? Biz merkezi olmayan bir Suriye istiyoruz. İki tarafta da bir irade var. Suriye’nin merkezi olmaması konusunda bir yaklaşım var. Bu konuda görüş alışverişleri devam edecek” dedi. 10 Mart Mutabakatı’na değinen Abdi, “SDG’nin Suriye ordusunun bir parçası olması hakkında bazı konularda anlaştık. Ancak hala heyetlerin detaylar üzerine görüşmesi gerek. Bizim askeri bir heyetimiz 3-4 gün içinde Şam’a giderek bu konu üzerine bazı görüşmeler yapacak. Çerçeve olarak bazı kararlaşmalar oldu ama detaylar üzerine konuşmalar devam edecek” ifadelerini kullandı.
Abdi, Suriye’de yaşanan sorunları Suriye halklarının birlikte çözüme kavuşturması gerektiğini belirterek “Garantör güçler var ancak kimse dışarıdan direkt müdahale etmemeli. Türkiye bu konuda olumlu bir rol oynayabilir. Türkiye olmadan Suriye’de bir çözüm çok mümkün değil. Türkiye’nin kaygıları göz önünde bulundurulmalı. Bizim Türkiye ile görüşmelerimiz oluyor. Bazı kaygıları bizimle paylaşıyorlar. Bu görüşmelerin devam etmesini istiyoruz” şeklinde konuştu.
‘Somut adımlar atılacak’
Al Majalla Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Hamidi, SDG’nin sözde yöneticisi Mazlum Abdi ve Suriye’nin Cumhurbaşkanı Ahmed Şara’nın anlaşması kapsamında, ABD’nin varlığıyla uygulamaya yönelik somut adımlar atılacağını iddia etti. Hamidi, sosyal medyadan yaptığı paylaşımda, anlaşma kapsamında yerel yönetim/yerinden yönetim komitesi ve toplantıları yapılacağını; Deyr-Ez Zor’da kurumların entegrasyonunun başlaması, petrol sahaları üzerinde işbirliği yapılması, Kamışlı-Nusaybin sınır kapısında ortak yönetim ve Türkiye-Suriye egemenlik işbirliği; Anayasa, eğitim ve sağlıkla ilgili diğer komitelerin gündemde olduğunu iddia etti.
Türkiye ile Suriye arasında güvenlik zirvesi
Türkiye ile Suriye arasındaki güvenlik alanındaki işbirliği ve güncel gelişmeler, bugün Ankara’daki zirvede ele alınacak. Toplantıya, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın ile Suriyeli muhataplarının katılacak. Dışişleri Bakanlığı, Türkiye ile Suriye arasında bugün gerçekleştirilecek toplantıya ilişkin yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, iki ülke arasında yapılacak güvenlik alanındaki işbirliği ve güncel gelişmelerin ele alınacağı toplantıya Fidan, Güler ve Kalın ile Suriyeli muhataplarının katılacağı bildirildi. -ANKARA Milliyet
Uzmanlar, Milliyet’e değerlendirdi:
‘SDG bütünleşmeyi geciktirmeye çalışıyor’
Emekli Büyükelçi Uluç Özülker: SDG meselesi aslında üç boyutlu olarak ele alınıyor. Bunlar, ABD’nin Suriye’nin kuzeydoğusundaki çıkarları, Türkiye’nin ne yapıp ne yapamayacağı ve ABD’nin ne kadar güvenilebileceği net olmayan politikaları. SDG, Suriye’deki bütünleşmeyi olabildiği kadar geciktirmek suretiyle, yüzde yüz birleştirilmiş Suriye’yi düşünülmeyecek bir noktada tutmaya gayret sarf ediyor. Deyrizor’da petrol kaynakları hükümete devredilir mi? Orada Amerikalılar var. Orayı Amerikalılar daha terk etmedi. İsrail meselesinin nereye evrileceğini de görmek lazım. İsrail faktörü, Orta Doğu’daki sükun ve barış, bunların hepsi etkili olacak.
‘Şam ile SDG anlaşması mümkün değil’
Ümran Stratejik Araştırmalar Merkezi Türkçe Araştırmaları Direktörü Ömer Özkızılcık: Suriye’de bir güç dengesi vardı. Bu güç dengesi Haziran ayında İsrail tarafından bozuldu. SDG\YPG, İsrail’e güvenerek, kendi kazanımını koruyabileceğini değerlendiriyor. Güç dengesi yeniden düzelmedikçe, ben Şam ile SDG arasında bir anlaşmanın mümkün olmadığını değerlendiriyorum. Bu güç dengesinin de düzelmesi için önümüzde üç tane alternatif var.; Birincisi, Şam ile İsrail anlaşma sağlar. İkincisi, ABD, SDG\YPG’ye çok ciddi bir baskı uygular. Üçüncü ihtimal ise Türkiye veya Suriye ordusunun adımlar atması.
‘Entegrasyon Türkiye’nin kaygılarını giderir’
Gazeteci-Yazar İlhami Işık: SDG’nin Şam ordusuna askeri entegrasyonun gerçekleşmesi tabi ki Türkiye’yi de yakından ilgilendiriyor. Askeri entegrasyonla ortada şiddet kalkacağı için Türkiye’de bundan olumlu etkilenecek. Çünkü sürecin ağır aksak gitmesinde Suriye’deki durum da etkili. Askeri entegrasyonla Suriye’de önemli bir eşik, engel aşılacak. Şam yönetimi gibi Türkiye’nin de kaygılarını giderecek bir gelişme olacak. Türkiye’deki sürecin hızlanacağını düşünüyorum.
‘Türkiye’deki süreci rahatlatır’
Dicle Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Vahap Coşkun: Mazlum Abdi’nin açıklaması Suriye’de bir ilerleme kaydedildiğinin işareti olarak değerlendirilebilir. Bu entegrasyon yükselen tansiyonun gerilemesine yol açacak. Ben Türkiye’deki sürecin Suriye’ye endekslenmesini doğru bulmuyorum ancak görünen Hükümet Suriye’yle özellikle SDG’nin entegrasyonuyla bağlantılı görüyor. O açıdan Türkiye’deki çözüm sürecinin olumlu etkileneceğini düşünüyorum. Türkiye’deki süreci rahatlatır. SDG’nin özerklik talebinden vazgeçtiğini gösteren bir durum değil bence. Orada katı merkeziyetçi bir yapı olmayacağı açık.
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
